Kaç bölüm olacağını asla kestiremiyorum ama bakıcaz
İyi okumalar
×
Derin bir nefes alıp verdim. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kulaklarımda duyabiliyordum. Buraya ikinci gelişim olsa da bu seferki daha heyecanlıydı.
Evet ben yine Savaş'ın evine gelmiştim ve bu sefer o da evdeydi.
Kendime düşünme fırsatı bırakmadan aklımdakini uygulayarak buraya gelmiştim. Gecenin körü değildi, saatime göre 21:07'ydi. Onun yatak odası penceresinin önündeydim. O ise duşa girmeye hazırlanıyordu.
Üzerinde siyah bir eşofman dışında bir şey yoktu ve bu alt kısmımın sızım sızım sızlamasına sebep oluyordu. Savaş her şekilde beni yükseltiyordu ve gecenin sonunda kendimi sadece hayaliyle tatmin ediyor olmak canımı sıkıyordu.
Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimin odağından kurtulmaya çalıştım. Planım hem riskli hem de heyecan vericiydi. Eğer işler iyi giderse problem yoktu ama kötü giderse...boku yerdim.
Çelişkilerle dolu düşünceler arasında sırtını izlediğim beden en sonunda kıyafetlerini alıp banyo olduğunu düşündüğüm yere gittiğinde kapının sesine odaklandım. Duyar duymaz ise açık pencereden içeri tırmandım.
Kalbim ağzımda atarken planımı uygulamak için hızlı hareket etmem gerekiyordu. Onu izlediğim bazı akşamlar da duşu uzun almayı sevmediğini öğrenmiştim. Tahmini on dakikam ya vardı ya yoktu.
Hızla üzerimdeki tişörtü çıkardım. Çıplak üstüm ve siyah pantolonumla odasındaki aynaya ilerlerken titrek bir nefes çektim.
Savaş. Şu an. Duşta. Çıplaktı.
Bunu düşünmek beni aşırı heyecanlandırıyordu. Her şeyi siktir edip banyoya, yanına gitmek için her şeyimi verirdim. Ancak zamanı değildi.
Boynumdaki kolyeyi düzelttim. Derin bir nefes daha çekip telefonumdan kamerayı açtım. Sırtımı ve yüzümü aynaya dönüp seçtiğim efektle çektim fotoğrafımı. Hızlı hızlı kalkıp inen göğsümün üzerine tişörtü geçirdim.
Cebimdeki kutuyu ve notu çıkarıp şifonyerin ikinci çekmecesine koydum. Aynı anda banyo kapısının sesi çalındı kulağıma.
Adrenalinle solurken hızla pencereye atıldım. Duyduğum adım sesleriyle kıl payı pencereden atlamıştım. Hızla oradan uzaklaşırken pencereye bakıyordum ama o saçını havluyla kuruturken fark etmemişti bile.
Köşeyi döner dönmez duvar dibine oturdum. Hızla nefes alıp verirken alnımdaki teri sildim. Neredeyse yakalanacaktım ama neyse ki görmemişti.
Yutkunurken telefonumu çıkarıp konuşma kısmına girdim.
Bilinmeyen:
Fotoğraf atacaktım da müsait misin?Savaşım:
MüsaitimBilinmeyen:
Güzel
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1