BİRİCİK 7 - ZİYARET

26 2 0
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR....

---

Hande'den

Uyandığımda her yanımın tutulduğunu fark ettim. Gözlerimi Batuhan'a çevirdiğimde hâlâ uyuyor olduğunu gördüm.

Gözlerinden öperek uyandırdım onu. Biraz hareket etti "uf! Her yerim ağrıyor biricik! "

"ayy! Sanki benim canım yanmıyor. Ne diye söyleniyorsun bana! "

"hepsi senin suçun da o yüzden. Ne güzel seni kucağıma alıp odamıza çıkacaktım. "

"sen yorulma diye gitmek istememiştim. "dedim dudak büzerek.
"of biricik Of! " dedi ve ayağa kalktı. Üzerimden battaniyeyi çekti ve katladı.

"hadi bakalım kahvaltı yapalım. Yanlız bunu sana ödeteceğim bunu bil. " dedi. Arkasını dönüp girdi içeri.

Bende peşinden içeri girdim. Ablasıyla karşılaştım.

Kendimi toparlayıp "günaydın" dedim.

"günaydın canım. " dedi ve Batuhan'ın gibi yanağımı sıkarak göz kırptı.

"gel istersen mutfağa girelim senin sevdiklerini de yapsınlar. "

"peki, tamam. " dedim ve mutfağa girdik. Aslında kahvaltıda benim yediklerim vardı. Ekleyebileceğim bir şey var mı diye göz gezdirdim "sanırım ekleyeceğim bir şey yok. Hemen hemen hepsini severim. " dedim. Zeytini pek sevdiğim söylenemezdi.

"emin misin? "dedi. Kafamı onaylarcasına salladım. Arkamdan gelen sesin ardından sol omzuma ağırlık çöktüğünü fark ettim.

"bakıyorum da bir tek zeytin bozuyor. " dedi burun kıvırarak.

"evet ama benim için sorun olmaz. Benim için şuan bir tek sorun var o da senin şu omzumdaki ağır kolun. " dedim. Ablası bize bakıp güldü ve bahçedeki kahvaltı masasına gitti.

Batuhan ile göz teması kurdum. Kızgınca baktım sonra iki elini yanaklarının yanında 'iki' yaparak birleştirdi ve dudaklarını büzerek bana bakış attıktan sonra o da dışarı kahvaltı masasına doğru yürüdü.

Batuhan ile ben, Leyla abla ile Bahar abla yan yana, Ayaz abi ise masanın baş köşesine oturuyordu.

Servisler yapıldı, yemekler yendi, sofra toplandı. Herkes dağıldı. Batuhan da beni elimden tutup annesine "biz çıkıyoruz kraliçem bir isteğin, arzun var mı? "

"yok anneciğim hadi siz gidin eğlenmenize bakın bakalım. Bizde zaten alışveriş yapmayı, biraz gezip tozmayı düşünüyorduk. Haa bu arada saat 6 buçukta akşam yemeğine hazır olun. " dedi.

"tamam o zaman hadi biz gidiyoruz." deyip el salladık.

Acaba nereye gidiyorduk? Ne yapacaktık? Ne işimiz olabilirdi ki? Allahım bu çocuk bu kadar sürpriz dolu olmak zorunda mı?

"Batuhan nereye gideceğimizi söyler misin tatlım? "dedim gıcık bir şekilde sorarak.

"hah! Tam da bunu bekliyordum biricik. Acaba ne zaman soracaksın diye. "dedi. Benden daha gıcık bir şekilde.

"yaa! Söylemeyecek mısın? "

"hayır. " dedi kesin ses tonuyla.

"off Batuhan off! Bıktım senin bu gizemli iş yapmalarından." dedim ve cevap alamadım. Yolu izlemeye karar verdim. Bu yol bir yerden tanıdıktı. Durr! Biz annemin bulunduğu mezarlığa mı gidiyorduk?

"hayatım biz annemin mezarına mı gidiyoruz? " dedim yutkunarak.

"çok zekisin bebeğim. " dedi.

BİRİCİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin