Umarız beğenirsiniz. Çok geç yayınladığımız için sizden özür dileriz.
KEYİFLİ OKUMALAR...
---
Bu hafta ikinci sınavlar başlayacak ve ben hâlâ hazır değilim. Nedeni mi? Nedeni ise Batuhan. Belli değil mi zaten. Derslerde hep yanımda oturuyor. Dikkatim dağılıyor. Onun kusursuz vücudunu, vücut uzuvlarını izlemekten derse odaklanamıyorum. Tam odaklandım derken tak! Yine dalıyorum hep gözüm kayıyor. Farklı sınıflardayken hiç bu kadar aklıma takılmıyordu.
Kimyacımızın "Hande! " diye böğürmesiyle irkildim. Adamda bir ses var mübarek en ufak ses tonuyla yan sınıftakiler rahatsız oluyor. O derece.
"Pardon hocam. "
"Bu aralar hep böylesin. Böyle dalıp gitmeye devam edersen sınavlarda kötü bir düşüş yaşarsın. " dedi. Sanki ben farkında değildim. Kafamla onayladım kimyacıyı. Kimyacı derse dönünce Batuhan bana pis pis bakış attı. 'ne bakıyorsun' dercesine başımı salladım.
"Biricik. " diyerek alaylı güldü.
"Yaa! Ne var? "dedim.
"Ne yok ki! Şu haline bir bak. Sırılsıklam aşıksın sen. " dedi ve içten içten güldü. Sırtına vurdum. Allah'tan sesi çok çıkmadı. Yoksa bu sefer beni disipline gönderirdi.
Zilin çalmasıyla rahatladım. Batuhan hâlâ bana bakıp gülüyordu.
"Gülme! "diye çıkıştım.
Hepsi birden - zöro - " Hande Batuhan'ı seviyor. Hande Batuhan'ı seviyor. " diye bebekçe şeyler söylediler. Yanaklarım yangından beter yanıyordu.
Batuhan bana yaklaştı başımı göğsüne yasladı. Hâlâ gülüyordu. Sonra "Tamam arkadaşlar çok utandık. Yapmayalım böyle şeyler. " dedi dalga geçerek.
Batuhan'ı koridorun köşesine çektim. "Ya aptal! Ne diye beni rezil ediyorsun? Senin derdin ne? " diye atar yaptım. Hassas günümdeydim. Anlayın işte.
"Hande ben diyorum ki yerlerimizi değiştirelim. Ne dersin? " dedi.
''Hayır, söz veriyorum bir daha bakmayacağım sana. Söz. Söz. Söz. Başkasının yanında oturmana izin veremem! Anlıyor musun? Vermem! " dedim. Kafamı avuçlayıp yine göğüsüne dayadı. Sonra kafamı öptü. Şaşırdım doğrusu. Çünkü Batuhan beni böyle yerlerde öpmezdi.
"Batuhan çoktandır zöro ile bir şeyler yapmıyoruz. Ben Duruyla görüşsemde Selin falan fazla görüşemiyoruz. Bu akşam onlara bana yaptığın sürprizlerden yapsak olmaz mı? "
"Gayet iyi olur derim ben. Süpersin biricik. " dedi ve yanağımdan makas aldı.
"Hadi zil çaldı şimdi sınıfa girelim zaten son ders. Çıkışta herkes dağılır. Üstünü başımı değiştirir. Biz de hemen buluşup bir sürpriz ayarlarız." dedim fısıldayarak. Eliyle 'OK' yaptı.
Yerlerimize geçtik. Zöro'ya teker teker gülerek baktım. Duru:
"Ne oldu? " dedi olduğu yerden.
"Bir şey yok." dedim
"Var bir şeyler ama sen söylemiyorsun. Neyse öğreneceğim nasıl olsa öyle değil mi? "dedi. Nasıl da tanıyor beni ama yerim kız seni.
Öğretmen zili çaldı ama öğretmen içeri girmedi. Öğretmenimiz rahatsızlandığı için gelememiş onun yerine nöbetçi öğretmen girdi. Bir şeylerle uğraşmamızı istedi. Bizde Batuhan ile planımızı yapmaya karar verdik.
"Evet boş kaldığımıza göre sürprizimizi planlayalım. "
"Evet evet. Bir an önce başlayalım. "
