"Demir hasteneye gidiyoruz" dedim oldukça sert bir ses tonu ile.
15 dakikadır beyefendiye hasteneye gitmemiz gerektiğini söylüyor ama bir türlü ikna edemiyordum.
Durumu gittikçe kötüleşiyordu...
Sırtını benden tarafa çevirip yavaşça kendini bana doğru bıraktı sırtımı kapıdan tarafa çevirip onun rahat etmesini sağlamaya çalıştım
Çıplak sırtı buluzumun açıkta bıraktığı omuzlarım ile buluştu.
Sırtı bile oldukça sıcaktı oflayarak ellerimi alnına çıkardım ateşi gittikçe yükseliyordu.
Aynı zamanda yarası oldukça kanıyordu hatta şuan gövdesinin yarısından fazlası kan olmuştu
"Demir çok fazla kan kaybettin vücudun ise resmen yanıyor" sesim bir fısıltıdan ibaretti
"Hasteneye gitmemiz gerekiyor" dedim tekrardan.
Bu durumda ne yapmayı düşünüyor acaba beyefendi
Eve gidip yemek yiyip uyuyacak gibiydi o kadar rahat şuan
Üzerinden çıkarttığım gömleği almak için biraz öne doğru eğildim o sırada demir de öne doğru eğilmişti.
Tekrardan eski konuma döndüğümuzde demir bu sefer kafasını sol göğüsüme iyice yerleştirdi.
Hemen burnunun dibinde alnı vardı siyah saçları terden dolayı alnına yapışmıştı.
Gömleği elimde buruşturup önce karnına doğru akan kanları sildim daha sonra dikkatli bir şekilde yarasına baskı uyguladım.
Benim yarasına dokunmam ile birlikte çenesini sıkıp kafasını omzuma doğru bastırdı.
"Özür dilerim" dedim ama yapmak zorunda olduğum için dikkatli bir şekilde yarasına baskı uyguladım.
Dişlerini sıkarak kafasını omzuma doğru bastırdı.
Canının oldukça yanıdığının farkındaydım
Bir elimle yarasına baskı uygularken diğer elimle alnına yapışan saçları geriye doğru ittim.
Ellerimi üzerinden çekmek istemediğim için yanağına bıraktım benim elimi yanağına koymam ile kafasını gevşek bırakmaya başlamıştı
Yeni çıkmaya başlamış sakalını yavaş yavaş okşuyordum.
Ellerim titriyordu ve eminim ki demir bunun farkındaydı.
Araba artık düzgün bir yola girmiş olmalı ki artık sarsıntısız bir yolculuk geçirmeye başlamıştık.
Ama hala şehirden oldukça uzak bir yolda olmalıyızki gittiğimiz yolda bizim haricimizde tek bir ışık yok
Ben dalmış bir şekilde etrafa bakarken birden elimin üzerinde bir soğukluk farkettim demir elimi ellerinin arasına alıp dudağına götürdü.
Avcuma tam üç tane derin derin öpücükler kondurdu sanki bedenimin titrediği yetmez miş gibi birde heycandan titremiştim
Bedeni sanki biraz önce cayır cayır yanmıyormuş gibi şimdide soğumaya başlamıştı.
Elim ile yanağını okşayarak hem onu hemde kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
"Demir " dedim daha ılımlı bir ses tonu ile gözlerini kırpıştırarak bana baktı.
kapatma gözlerini dedim suan en son isteyeceğim şey bilincini kaybetmesiydi.
küçük bir gülümseme ile bana bakmaya başladı.
yanağında bulunan elimi sürekli hareket ettiriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA
ChickLitvelisi gelmediği için öğrencisini evine götürme kararı alan Ada Güneş eve gidince görmemesi gereken bir şey görür ve DEMİR TEKİN onun öldürülmeye karar verir. Bakalım ada kendisini nasıl kurtaracak. ...... Elindeki lifi vicudumun her yerinde dolaşt...