2.Bölüm "Cennet çok Uzakta... "

20 8 4
                                    

Tahir'in kolları arasında arabaya kadar götürmüştü. Kolları benim kolumun 2 katı olmalıydı. Kollarındaki dövmeler dikkatimi çekmişti. İnglizce yazıyordu.
"Heaven is too for away"
"Cennet çok uzakta"
"Anlamı ne? " "Efendim"
"Dövmenin anlamı ne?" "Annemle ilgili"
"Anlatmak istermisin yolda? " "Dinlersen anlatırım" Bir anda boşluğuma geldi ve sordum acaba anlatmak istemiyorsa ben sorduğum için anlatıyorsa kendimi çok suçlu hissediyorum şuan ama bir yandanda çok merak ediyorum anlamını.
"Arabayı benim sürmemi istermisin"
"Benim için uygun" Dedikten sonra arabanın sürücü koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı. Araba camındaki çatlağı fark etti. "Arabanın camı çatlamış yeni cam yaptıralım."
"Aynen ya o Aptal Herif yaptı! "
"Tamam" dedikten sonra yola çıktık. Kısa bir süre sonra birden bire konuştu. "Annem beni çocukken hiç sevmezdi, ablam ve beni hep ayırırdı, ablama daha çok değer verip beni dışlardı ama ben annemi çok seviyordum. Babamı 10 yaşındayken katbetmiştim. Anneme babamı sorduğum zaman
'Baban Cennet'te' diyerek cevaplardı.
Bilinçsizce Cennet nerde diye sormuştum,
'Cennet çok uzakta'
diye yanıtlamıştı ablama sorduğumda ise ağlayarak bana sarılıyordu cevap vermiyordu. Ablam o zamanlar 13 yaşındaydı benden daha bilinçliydi. Diyerek konuşmayı kesti gözleri dolmuştu.
"Özür dilerim " "Neden" "Bilmeden sordum"
"Sıkıntı yok sadece onları çok özledim... "
"Annen ve Ablan nerde"
"Annemin nerde olduğunu Bilmiyorum ama, Ablam Cennet'te. "
"Nasıl yani? "
"Annem beni sevmezdi demiştim ya bazenleri aç bırakır bodrum katına kilitlerdi ablamda bana yemek getirirdi bunu annem gördüğü zamanda ablamı ve beni döverdi. Bir gün uyurken altıma yaptığım için beni bodruma kilitlemişti ablamda bana üşüdüğüm için battaniye getirmişti birde kalem, duvarlara resimler çiziyordum annem beni kontrol etmek için geldiğinde beni yakalamıştı, duvarları boyadığım için dövmüştü, ablamda sese gelmişti tamda onu bana battaniye getirdiği için dövücekken ablam elindeki bıçağı annemin bacağına sapladı, bana kaç kurtar kendini demişti, çıkarken ben ona bir söz vermiştim
'Abla ben asker olucam ve iyi insanları koruyacağım adalet olucak' demiştim ben kapıyı kapattığım zaman içeriden acı bir çığlık geldi bu ablamın çıkğlığıydı. Hava yağmurluydu. Ayağımda terlik üstümde idrarlı pijama ağlaya ağlaya evden kaçmıştım. O gün parkta yuvarlak kaydırağın içinde sabahlamıştım. "Yeter! "
"Tahir yeter " Dediğim sırada ağlıyordum. Arabayı durdurdu ve bana baktı ağladığımı fark etti "özür dilerim seni'de hayat hikayemle kırmak istememiştim"
"Benim çocukluğum çok güzeldi güzel bir aile 3 kız kardeş "
"Keşke benimde güzel olsaydı" Dedikten sonra bir anda kemerini açıp bana sarıldı.
Sarılmanın şokuyla birden kendini geri çekti "Çilen özür dilerim haddimi aştım"
"Hayır sorun değil bazen insanların sarılmaya ihtiyacı vardır. " Diyerek anlayışla karşıladım yanakları kızarmış bir şekilde geri kemerini takıp arabayı çalıştırdı. Yol boyunca bir kelime dahietmemişti. Savcılığa geldiğimizde arabadan inip bana kapıyı açtı. Teşekkür edercesine başımı salladım. "Arabada bekleyebilirsin" Dedim ama yanıt alamadan arabaya geçti. Küçük adımlarla kapıya doğru yürüdüm. İçeri girdim, ofise çıkıp form doldurdum. Ve talimatımı verdim. İşim kısa sürmüştü. Arabaya geri döndüğümde Tahir telefonla konuşuyordu, sinirli olduğu her halinden belli oluyordu. Kapıyı açıp oturduğum zaman telefonu kapattı. "İşin kısa sürmüş." "Aynen form doldurdum bir kaç güne talebim onaylanır."
" Anladım, Şimdi nereye gidiyorsun?"
"Kahve içmeye gidiyoruz. "
"Nasıl?"
"Ney nasıl hiç Başsavcı ile kahve içmedinmi"
"Çilen gerçekten özür dilerim hergün Başsavcı ile kahve içmediğim için" Dedikten sonra sesizce kıkırdadı. Arabayı çalıştırıp yola çıktık. Bir süre sesizlikten sonra sesizliği ilk bozan ben oldum.
"Ablan vefat ettiğini eminmisin"
"Evet o ses ablamın sesiydi."
"Tahir benim aklım almıyor ben araştırıcam, Ablanın adı ne? "
"Elisa Karahan"
"Umarım güzel bir haber alırız."
"Teşekkürler."
"Tamam o zaman Avm'ye sür kahve içicez"
"Tamamdır Efendim" dedikten sonra kıkırdadı. Yol boyunca hiç konuşmadı. Bende elimde telefonum ile 'Elisa Karahan'ı ' araştırıyordum. Bir anda bildirim geldi.
"0535....... "
-Elisa'yımı Arıyorsun.
-Sen kimsin.
-Efken Yalım. Dediği anda telefonu kapatıp Tahire döndüm.
"Tahir Efken herşeyi biliyor"
"Nasıl yani?"
"Elisa'yı ve yaptığımız herşeyi." Arabayı durdurdu ve şaşkınlıkla bana baktı.
"Nasıl?"
"Elisa'yı araştırıyordum, bildirim geldi. Dedim ve telefonu Tahire verdim.
+1 Bildirim
-Fotoğraf
Tahir bana döndü ve dediki,
" Fotoğraf atmış"
"Tıkla" Dedim ve Tahir'in eli yavaşça fotoğrafa tıkladı.
Fotoğrafta bir kadın ve Efken vardı.
"Tahir bu Efken"
"Yanındakide Ablam!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 12, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kaçış UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin