Bölüm 2 - Çarpışan Arabalar

175 88 15
                                    

bu ficte her an her şey olabilir

🪷

Kaygan zeminde çıkan gıcırdama sesleri, çocuk kahkahaları büyüklerin bağırış seslerinin doldurduğu kocaman bir alandaydık. Doğruyu söylemek gerekirse hayatımda ilk defa buraya geliyordum. İlk başta gelmeyi istemesemde Taehyung'un aşırı bunaltıcı yalvarışlarından sonra mecbur kalarak gelmiştim. Pişmanım çünkü çok fazla insan var!

Ayrıca çok saçma şekilde şu an Jimin ile aynı arabanın içindeyim ve lanet olsun ki Jimin arabayı kullanmayı beceremiyordu. Israrlarıma rağmen direksiyona geçmeme de izin vermiyordu.

Çarpışan araba oyununun oynadığı alandaydık. Jimin'in arkadaşlarının dışında oynayan insanlar vardı fakat çoğunluk bizdik. Yoongi oynamayacağını söyleyip koltuklara geçip oturmuştu. Namjoon eşleştirmeleri yaparken beni unutmuştu bu yüzden moralim biraz düşmüştü.

Ben onlardan değildim. Daha iki haftadır tanışıyorduk fakat bu birbirimizi tanımak için asla yeterli değildi. Ki zaten tanışmamız da genellikle Jimin'in benimle uğraşmaları sayesinde oluyordu.

Jimin beni yanına isteyince Namjoon anında onaylamış direk omuzlarımdan tutup beni arabaya bitmişti. Bunun için hâlâ şaşkınlık duyuyordum.

"Jimin böyle oynanmaz çekil şuradan." dedim ve ellinci defa karnını dürttüm. Bana gözlerini devirdi başını hayır anlamında salladı. Ne inat bir çocuk bu!

"Durdur ineyim o zaman sıkıldım." karşıya bakarak konuştum. Hoseok ve Taehyung ikilisi karşımızdan hızla bize geliyordu. Aracı Taehyung kullanıyordu ve Hoseok kahkahalar atarak bu anı videoya alıyordu.

Jimin beni şaşırtarak hızla manevra yapıp arabayı kullanan Taehyung'tan kurtuldu. "Otur oturduğun yerde daha yeni başlıyoruz." diye kahkahalar atarak bağırdı. Deli sanırım.

"Kalk o zaman ben kullanacağım." yönümü tamamen ona çevirdim. İçimden kabul etmesi için dua etmeye başlamıştım.

"İyi tamam be." dedi umursamazca, kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Yarım saattir dil döküyordum şimdi mi kabul ediyorsun lan!?

"Nasıl geçeceğim o tarafa?" ben düşünmeye devam ederken Jimin dar koltuktan ayaklanmaya çalıştı. Ona sen deli misin bakışları atarken kafama sağlam bir tokat geçirdi. O elini bir gün fena kıracağım ama neyse.

"Arkamdan geç çabuk." iki büklüm dururken sırıttım. Şimdi düştün elime. Ellerimle iki yandan destek alarak kalktım. Arabanın içi fazla küçüktü ayakta durmak neredeyse imkansızdı.

Bir ayağımı Jimin'in ayaklarının arkasına attım.
Şoför koltuğuna geçerken dengemi sağlayamadığım için mecburen Jimin'in belinden tutmak hatta biraz çekmek zorunda kalmıştım bu yüzden Jimin'in de dengesini kaybetmesine neden oldum.

Jimin yan koltuğa geçemeden sertçe kucağıma düştü. Hiç olmayacak yerime düştüğü için acı dolu inleme kaçtı dudaklarımdan. Lanet olsun kesin ezildi! Elveda güzel kızlarım elveda yakışıklı oğullarım.

"Jimin senin yapacağın işi sikeyim!" Jimin hareketsiz durarak kucağımda bekliyordu. Sanırım neler olduğunun farkındaydı. Ellerimi beline sardım onu kaldırmak için fakat o sanki inadına yapar gibi kucağımda ileri geri yapmaya başladığında nefesim kesildi. Ellerim belinde asılı kaldı. Eğer yapmaya devam ederse hiç iyi şeyler olmayacaktı.

"Ne yapıyorsun?" titrek nefes verdim ve Tanrım az önce sesim mi titredi?

Jimin başını bana çevirdi sol eli direksiyonda kalmıştı. Gözlerimin içine bakmaya devam etti bir süre ardından "Bir daha bana küfür edersen ellerimle koparırım o şeyini." diyerek yan koltuğa geçti. O geçer geçmez gözlerimi devirerek elimi penisime attım. Tanrım çok fena sızlıyor!

Pain And Silence ٭ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin