Sarıldığım bedene gitmemesi için daha sıkı sarıldım.
"Ağlama lütfen."
"Nasıl ağlamayayım gidiyorsun."
Der demez bir hıçkırık daha çıktı ağzımdan.
Kollarını belime daha çok sardı, ve saçlarımın üstünde dudaklarını hissettim.
"Bal kızım geri geleceğim."
Başımı boyun girintisinden kaldırdım ve hala dolu olan gözlerimle ona bakmaya başladım.
"Yalan söylüyorsun değil mi? Bir daha asla gelmeyeceksin. Benide böyle bir dünya da yanlız başıma bırakacaksın!"
Ellerinden birini yanağıma koydu, şimdi fark ediyordum da onun da gözleri dolmuştu.
"Söz veriyorum sana geri geleceğim. Seni bu iğrenç dünyada tek başına bırakamam."
Kollarımı boynundan ayırdım ve biraz ondan uzaklaştım.
"Söz verdin bak geri geleceksin."
Kıkırtısını duydum belki de son kez.
Sonra kapı çaldı.
Ve yüzündeki tebessüm de silindi.
Duran göz yaşlarım yeniden başladığında gözlerimi kaçırdım ela gözlerinden.
Birbirimize son kez sarıldık.
Birbirimize son kez baktık.Ve o bavulunu da alıp gitti.
Geri de yıkılmış bir ben
bırakarak.---
3 yıl sonraUyku sersemliği ile sarıldığım yastığa daha çok sarıldım.
Bir dakika yastıklar ne zamandan beri kıkırdıyor?
Ve bu kıkırtı hasret duyduğum kıkırtı ile aynı.
Gözlerimi zor da olsa açmayı başardığım da karşımda onu görmeyi beklemiyordum.
Gözlerimi birkaç kere kırpıştırdım belki yine hayal görüyorumdur ihtimali ile.
Ama hayır o hala buradaydı.
Bana muhteşem birşeymiş gibi bakan bir adet kocamı gördüm.
"Sarılmayacak mısın?"
Sesi de hiç değişmemiş ama... Birşeyler değişmiş gibi.
Herşeyi boşverip hasret duyduğum bedene sarıldım.
"Neden bu kadar geç geldin? Çok bekledim seni hemde fazlaysıyla ama gelmedin beni evlendireceklerdi ama ben izin vermedim."
Belimdeki ellerin sıklaştığını hissettim.
"Bir daha gitmeyeceğim. Hem benim verdiğim sözleri ne zaman tutmadığımı gördün sen?"
Gülümseyerek ondan ayrıldım ve dolu gözlerimle ona baktım.
Sahi ne zamandır sevdiğim adamı görmüyor, onunla konuşmuyordum?
Bilmiyorum artık hiçbir şeyin önemi kalmadı.
O yanımda, benimle.
Elini saçlarıma götürmek için kaldırdığın da birşey fark ettim.
Gülüşüm silindiği anda onunki de silindi.
"Ne oldu?"
Gözlerine hayal kırıklığı ile baktım.
"Evlenmişsin."
Gözleri korkuyla açıldığında hemen sol elini benden sakladı.
"Yüzüğü gördüm boşuna saklama."
Sakin konuşmam onu endişelendirmiş gibi yatakta doğruldu.
Yataktan kalktım ve yavaş adımlarla banyoya girdim.
Kapıyı kilitlediğim anda göz yaşlarım akmaya başladı.
Hani beni aldatmayacaktı?
Benimle evli değil miydi?
Buraya boşanmak için mi geldi?Söyleseydi ben kendimi onun için heba etmezdim.
Biliyordu ondan başka kimsem olmadığı.
Biliyordu ve bunu umursamamayı tercih mi etti yani?
İstediği olsun boşanacağım.
Ben banyoda sessiz bir şekilde ağlarken o çoktan gelmiş kapıyı açmam için yalvarıyordu.
"Güzelim lütfen aç kapıyı."
"Herşeyi açıklayacağım yemin ederim ama lütfen beni dinle."
Sadece bu kadarını dinleyebilmiştim.
Ayağı kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.
Kendime çeki düzen verdiğimde aynadan gözlerimin en derinine baktım.
Kendine çeki düzen ver İzem bir erkek için kendini heba etmeyi kes.
Bir kez de olsa güçlü dur.
Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.
Onun da ağlaması hiç beklediğim birşey değildi.
Gözlerimdeki şaşkınlığı hemen sildim ve ifadedizce ona bakmaya başladım.
Şimdi seninle adam akıllı konuşalım.
Ayaz Taşkın.
~~~~~~
Bitti.
Vallaha oldu gibi.
Oldu mu?
Kitabı çok uzun tutmam tutarsa güzel birşey yaparım elimden geldiğince.
Ama kitap tutar mı bilemem.
Neysee.
Kendinize iyi bakınn.
Deniz kaçar...
Yazılma tarihi
4 Aralık 2023Düzenlenme tarihi
6 şubat 2024
ŞİMDİ OKUDUĞUN
söz veriyorum.
Cerita PendekSöz vermiştim ona "döneceğim" diye. Söz vermişti bana "bekleyeceğim" diye. Ama sanırım ikimizde sözlerimizi tutmakta iyi değildik.