O gün hava yağmurluydu.Thomas ve Minho kapinin önündeki merdivene oturmuş konuşmadan yağmurun yağişini izliyorlardi.Aniden bir şimşek çakti ve ardindan bir daha.Sessizliği bozan Minho oldu.
-Sence orada ne var?
-Nerede ne var?
-İşte orada.Sari ve beyaz evin arasindaki ahşap evde.dedi MinhoThomas'in hiçbir fikri yoktu.Biraz düşündü.Ahşap ev biraz korkutucuydu.Ahşap evin ahşaplari çok eskimişti ve bahçesi çok bakimsizdi.Minho o evi izliyordu.Aniden evden bir kiz çikti.Thomas düşünmekle meşgulken Minho yerinden kalkti.Ayaktaydi.Thomas Minho'ya bakti ve o da ayağa kalkti.Minho gizlice kizin olduğu tarafa koştu.Thomas da peşinden.Kiza yaklaşinca anladilar ki o Bella'ydi.Minho aniden Bella'nin omzunu tuttu ve;
-Neden oraya gittin?dedi.
Bella korkmuş bir yüz ifadesiyle;
-Bilmiyorum.Evde koltukta uyuyordum.Uyandiğimda kendimi bu pislik evin içinde buldum.Her ne oluyorsa bu evde kesin birşeyler var.dedi.Thomas onlari sadece dinledi.Çok şaşkindi.Kafasinda çok soru vardi.Bella oraya nasil gelmişti?Yoksa onu oraya birileri mi getirmişti?