Biraz 😭 olacağınız bir bölüm
İyi okumalar
×
Korkuyla koşarken yutkunmaya çalıştım. Ciğerlerim hızım yüzünden alev alev yanarken durmadım, bacaklarım daha hızlı hareket etti.
Duyduğum haber yüzünden kafayı yiyecektim. Dün Savaş onca şeyi söyledikten sonra telefonu bırakıp evin içinde saatlerce düşünmüştüm. O esnada Cengiz abi kaza yapmıştı. Arkadaşımdan aniden duymuştum ve aklımda olan tek şey Savaş'ın haliydi. Bir gün geçmişti bile ve benim öğleden sonra haberim olmuştu. Duyar duymaz koymuştum hastaneye ama Savaş'ın, Cengiz abinin annesi tarafından dinlenmesi için evine gönderildiğini duymuştum. Ayaklarımın rotası evi olmuştu. Korkuyla gümbürdeyen kalbim beni zora sokuyordu. Dinlenmek isteyen bedenim canımı yakıyordu ama duramazdım. Savaş'ın bana ihtiyacı varken üstelik.
Adımlarım tanıdık evi gördüğümde daha bir hızlandı. Penceresine ilerledim. Yüzümde siyah bir maske vardı. Saçlarım gözlerimi kapatıyordu. Zaten koşarken rüzgâr epey dağıtmıştı.
Pencereye yaklaşınca gördüğüm görüntü içimi yaktı. Sanki derimi söküp aleve vermişler gibi bir acıydı bu.
Savaş ağlıyordu.
Yatağın köşesine oturmuş, dirseklerini dizlerine yaslayıp şakaklarına koyduğu elleriyle, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Gözlerim saniyesinde dolarken bir ayağımı pencereye attım. İçeri atlar gibi girmeme rağmen beni duymayacak kadar şiddetli ağlıyordu. Kalbim patlayacak gibi hissediyordum. Onu böyle görmek canımı çok yakıyordu.
Ona yaklaşırken hemen önünde durdum. Ayakkabılarım görüş hizasındaydı ama o muhtemelen görmeyecek kadar kötüydü. Tek dizimin üzerine çökerken ona baktım. Ellerim istemsizce yüzünü ıslatan damlalara gittiğinde ancak farkına vardı beni. Bana baktı üzgün bir biçimde ve bu son damla oldu.
Aynı anda hamle yaptık ve sıkıca sarıldık birbirimize. Öyle bir kavradı ki belimi ve öyle bir acıyla sokuldu ki boynuma istemsizce bir damla gözyaşı akıttım ben de ona. Dev gibi adam nasıl da küçücük çocuk gibi sığınmıştı bana.
Daha da sıkı sardım onu. Bastırdım yüzünü boynuma o daha da sokulurken bana. Dakikalarca boynuma akıttı gözyaşlarını ve ben dakikalarca ona ağladım.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama buraya gelirken aydınlık olan hava kararmaya başlamıştı. Dostum ben giderken arkamdan, 'bende kalırsın derim seninkilere' dediğinden içimde korku yoktu.
Savaş iç çekti. "Çok korktum, öldü sandım." Dedi boğuk çıkan sesiyle. Ses tonundaki korku belliydi. "Normal odaya aldılar. Durumu iyi, uyanır dediler ama kardeşim ölmek için sürmüş arabayı ağaca." Kimi zaman nefesi kesilerek, kimi zaman ağlayarak zar zor söyledi bunları bana.
Cengiz abi düşündüğümden de kötü durumdaydı ve ona yardımcı olamamak canımı sıkmıştı. Onun toparlanamaması demek, Savaş'ın hep ağlayacak olması demekti ve bu fikir beni mahvetmişti.
Yutkundum. Dizlerim yerde durmaktan ağrımıştı, belim de ağrıyordu duruşum yüzünden. Bundan dolayı dizlerimi kaldırıp ayaklanırken ellerimi çektim istemeye istemeye ondan ama beklemediğim bir hızla belimi kavrayıp yüzünü karnıma gömdü.
"Gitme velet, lütfen bırakma beni." Öyle çocuksu bir istekle dile getirmişti ki ben şimdi ağlayacaktım onun yerine. Gideceğimi sanması ve bunu istememesi beni çok rahatsız etmişti. Kendimi ona aşık olmaktan alıkoyamamak canımı sıkmıştı.
Ayakkabılarımı çıkarırken, "Gitmiyorum." Diye fısıldadım. Ağlamaktan mahvolmus sesimi tanıması imkansızdı.
Zorlukla ellerini çektim belimden ve yatakta dönerek sola geçtim. Yorganın altına girerken ucunu açtım onu davet eder gibi.
Ben de olan bakışları anında davetime onay verdi ve saniyeler sonra bu sefer yatar vaziyette sokulmuştu boynuma. Onu dinlendirmek isteyerek ellerimi saçlarında gezdirdim. Bu onu anında mayıştırdı ve boynuma daha da sokuldu.
Dakikalarca aralıksız okşadım saçlarını ve Savaş uyurken ona olan aşkıma ağladım.
Sonraki bölüm düzyazı mı olur bilmiyorum sizce nasıl olsun?
Düz yazı yazmada kendime güvenim sıfır ama yazmak zorundayım
Takilmazsaniz sevinirim
Haydi Eyvallah
Insta: Fromthemonlight
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1