"Tamam o zaman. Kenarlara geçelim mi? Yani bak şurda bir kafe var. Oraya gidebiliriz? İster misin?"
"Olur. Gidelim hem ben sıkılmıştım hava da çok sıcak."
** Chan ve seung kafeye doğru yürüyordu. Kafeden içeri girdiler ve kafedeki boş bir masaya oturdular. Garson geldi ve ne istediklerini söylediler. Yemekleri geldi ve yemeye başladılar.
"Bir konu hakkında konuşalım mı?hatta bir dakika sen bana adını söylemedin, adın ne?"
"Adım seungmin seninki ne?"
"Bangchan. Ama kısaca chan diyebilirsin."
"Benimde ismimin kısaltılması seung. Bana öyle seslenebilirsin."
"Tamam seung." Chan gülümser ve sohbet etmeye başlarlar. Chan,seung hakkında birçok şey öğrenmeye başlamıştı. Ama bir anda kafenin kapısı açıldı. Chan'ın ve seung'un annesi gelmişti. Onları yanyana görünce sevindiler. Chan'ın annesi konuştu:
"Buraya gelirken çok somurtkandın bakıyorum da seungmin'i görünce keyfin yerine gelmiş" dedi. Chan biraz utansada belli etmedi. Ama aslında gerçekten seung onun hoşuna gitmişti. Tam aradığı kişiydi.
** Chan ve seung'un anneleri de masaya oturdular. İki anne bir yandan dedikodu yaparken chanmin ise yemeklerini yiyip birbirlerine bakıyorlardı. Seungmin sordu; "Telefon numaran ne?" diye. Chan şaşırdı. Yeni tanıştığı birine telefon numarasını vermeli miydi? Vermemesi gereksede verecekti. Çünkü öyle istiyordu. Chan; "Var. Verebilirim." dedi ve numarasını verdi. Anneleri onları yandan izliyordu. Saat 15 olmuştu. Seung'un annesi; "Saat geç olmadan markete gidelim. Sende bugün bizde kal. Oğlunla beraber." dedi chan'ın annesine.
"Tabi tabi. Gelirim." dedi chan'ın annesi.
** Hesabı ödeyip kafeden çıktılar ve kenardaki büyük markete doğru yürüdüler. Chan ile seung konuşarak ve gülüşerek beraber yürüyorlardı. Annelerinde de fark yoktu. Markete geldiklerinde içeri girdikleri an seung'un gözüne son kalan bir çikolata çarptı.
**
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
**
Uzun zamandır istediği ama marketlerde hiç göremediği bir çikolataydı. Hemen koşarak aldı ve sepete koydu. Sonra da chan'a baktı ve "Bunu beraber deneyelimmi?" dedi. Chan'da reddetmiyordu. Kabul etti. Alışverişi yapmaya devam ettiler. Alışveriş bittiğinde toplanıp seung'un annesinin evine gittiler.
** Chan durakladı. "Eviniz küçük.."
"Ee yani?" dedi seung.
"Bu demek oluyor ki..sadece 2 yatak var. 1 yatakta annemle senin annen yatar.. Benle sen de...öbür yatakta yatmalıyız."
"Bunu hiç düşünmemiştim..ama yani ben sorun etmem. İstersen beraber yatarız en fazla ne olabilir ki?"
"Yani evet..en fazla ne olabilir."
** Akşam olmuştu. Akşam yemeği yediler ve herkes yataklara dağıldı.
