0

942 44 2
                                    

Aynı ev, aynı oda içerisinde iki yabancıydı onlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynı ev, aynı oda içerisinde iki yabancıydı onlar. Birbirlerini tanımak isteyen ama tanırken de birbirlerini kıran.

İki yaralı çocuktu onlar. Sevmek nedir bilmeyen. İzin verseler çok güzel sevecekleri birbirlerini aslında. Belki de yıllardır eksik olan parçalarını bulduklarını göreceklerdi. Ying yang misali..

Biri daha büyüyememiş diğeri ise çok erken yaşta büyümeye zorlanmış bir çocuktu. Biri düzeni, alışkanlıkları bozulduğu için yakınırken diğeri belki de bu bozukluğun içinde kendini bulma heyecanı yaşıyordu.

Biz olmayı öğrenecekleridi. Daha ben olmayı bilmeden. Birbirlerinin yanında olmayı, korumayı, korkmayı, kaybetmeyi öğreneceklerdi.

Birini tanımadan sahiplenmekti onlarınkisi. İstemsizce benimsemişlerdi aslında bu evliliği. Ait olma duygusu kanlarına yavaş yavaş işliyordu. Aşk da aynı şekilde.

Aşk. İkisi de tatmamıştı bu duyguyu. Sorsan tarif edemezlerdi. Ama yavaş yavaş birbirlerinde tadacaklardı bu duyguyu. Aşkı da, nefreti de, tutkuyu da..

Uzun bir yoldu onlarınkisi, çok şey yaşayacaklardı. Biri ateşken biri su olacak. Birlikte düşüp birlikte kalkacaklar. Birlikte ağlayıp birlikte gülecekler. Kavga edip sevişecekler. Birbirlerini kırıp, kırdıkları yerden öperek birleşeceklerdi...

yes or no || seyferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin