1

854 54 4
                                    

İstanbula geleli 3 gün oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İstanbula geleli 3 gün oluyordu. Koskoca 3 gün. Yeni şehir. Yeni hayat. Seyran yeni hayatına alışmaya çalışıyordu. Ona alışmaya çalışıyordu. Bir odanın içinde iki yabancıydılar. Seyran hayatı boyunca ablası dışında kimseyle aynı odayı paylaşmamıştı. Şu an odayı paylaştığı kişi onun kocasıydı. Hala alışamamıştı bu iyelik eklerine. O sanıyordu ki Yusuf ile birlikte üniversitesiye gider belki de okul bitince evlenirlerdi. Bütün hayalleri, istekleri, planları hepsi bir günde yıkılmıştı. Hem de kendi babası yapmıştı bunu. Hala sinirliydi ona. Onu annesinden, ablasından ayırdığı için. Hatta Yusuf'tan ayırdığı için bile kızgındı ona. Ne yapıyorlardı acaba? Odadaki saate baktı. 14.13'ü gösteriyordu. Çoktan ev işlerini bitirmiş, akşam yemeği hazırlamaya başlamış olmalılardı. İç çekti. O nefret ettiği hayatı özleyeceği aklına bile gelmemişti. Evleneli 5 gün olmuştu. 5 günde Şanlılar konağını özlemişti. Kendi kendine güldü.

Banyonun kapısı açılınca o tarafa döndü. Ferit duştan çıkmıştı. Havluyu beline sarmış, üst gövdesi çıplaktı. Islık çalarak elindeki havluyla saçını kuruluyordu. Seyran gözlerini hemen önüne çevirdi. Dikizliyor gibi hissetmişti. Birden kucağına düşen havluyla irkildi. Sinirle "Ne yapıyorsun!" diye çıkıştı Ferit'e. Ferit gülerek kıyafetlerin olduğu tarafa yürüdü. " Hiç." Uzatarak söylemişti. Seyran sinirle kucağındaki havluyu yeşil tekli koltuğun üstüne fırlattı. Sinir ediyordu bu çocuk onu. "Ha bu arada Seyran ben akşam evde olmayacağım haberin olsun. Yemekten sonra tüyerim. Pelo ve bir kaç arkadaşla klübe gidicez haberin olsun." Seyran o kızın adını duyunca oturduğu yerde dikleşti. O otel odasını hatırlatıyordu sadece. Hayatında bu kadar utandığını, aşağılandığını hatırlamıyordu. Evet gerçek bir evlilik ya da ilk özel gecelerini falan hayal etmemişti ama ilk gecelerinde kocasının metresiyle karşılaşmayı da beklemiyordu. Gerçi Ferit daha sonrasında ondan özür dilemişti ve konuyu kapatmışlardı.

"İyi de bundan bana ne." Seyran sesinin umursamaz çıkmasına özen göstermişti. Aslında bu durum onu üzüyordu. İstanbula geldiğinden beri bu evin, odanın içerisindeydi. Dışarı çıkmamıştı. Telefonunun şarj aletini otelde unuttuğu için de kapanmıştı. Ablasını da arayamıyordu. Ferit ise sürekli dışarı çıkıyordu. Burada olması sanki onun umrunda değil gibiydi. Evli değilmişcesine eski hayatına kaldığı yerden devam ediyordu. Haksızlık diye düşündü. O buraya evlenerek, bu eve gelerek bütün hayatını değiştirmeye mecbur kalmıştı. O bu evlilik için kendi hayatından ödün veriyorsa Ferit de vermeliydi. "Pşşt sana diyorum." Seyran önünde sallanan elle daldığı düşüncelerden sıyrıldı. Ferit çoktan üstünü giyinmiş, yanına oturmuştu. "Ne? Duymadım." diye cevapladı Seyran. "Belli. Diyorum ki tripli misin sen bana?" Seyran duyduğu şeyle inanamıyorcasına Ferit'e baktı. " Ne münasebet canım! Sen kimsin de sana trip atacağım." Seyran'ın sesi bunu derken bile tripli çıkmıştı. Bu Ferit'i güldürdü. " Öyle diyorsan öyledir." Ferit alaycı bir şekilde konuşup koltukta biraz daha Seyrandan tarafa kaydı. Seyran fark etsede tepki vermedi.

5 dakika geçti geçmedi Ferit bıkkın bir şekilde ofladı. "Bir şey olmuş işte Seyran. Normalde car car konuşursun. Şimdi susuyorsun. Hadi kıvrandırmadan söyle." Seyran kafasını çevirip Ferit'e baktı. "Önce biraz çekil. Girdin dibime fırsattan istifade." Ferit, Seyran'ın takıldığı şeye anlam veremesede dediğini yaptı. Cevap bekleyen bakışlarını Seyran'a doğru yönlendirdi. Seyran söylese mi söylemese mi emin olamıyordu. Sonrasında onunla dalga geçebilirdi. Kısa sürede Ferit'in bu yönünü çözmüştü. İşin kötüsü bu evde ondan başka gidecek kimsesi yoktu. Utana sıkıla olsada söylemeyi tercih etti. " Sıkıldım evde oturmaktan. Sende sürekli dışarı çıkıyorsun. Yani tabii bu beni ilgilendirmez ama telefonumun sarjı bittiği için de bir şey yapmadan öylece oturuyorum. Ayrıca dışarı da hiç çıkmadım geldiğimden beri. Yani anlayacağın senden başka vakit geçirceğim hiçbir şey yok. Sende sürekli bir yerlere gidiyorsun." Seyran motora bağlamışcasına konuşuyordu. Ferit, yüzünde tebessümle Seyran'ın konuşmasını bitirmesini bekledi. Aslında haklıydı. Odada vakit geçireceği bir alan yoktu. Evdekileri de daha adam akıllı tanımadığı için onlarla da konuşamazdı. Gerçi onlarda birbirini tanıyor sayılmazlardı. Bunu şimdilik göz ardı etti. Biraz düşüncesizlik ettiğini şimdi anlamıştı. Bu Ferit'i üzdü nedensizce. Dediği gibi üç gündür gündüzleri gymde akşamları da yemekten sonra dışarı gidiyordu. Ferit aklına gelen şeyle sırttı. Fena fikir değildi. Hem planını bozmamış olurdu hem de Seyran dışarı çıkardı.

"Bu akşam klübe birlikte gidelim mi?"

yes or no || seyferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin