𝒱ℐℐ

60 14 7
                                    

Selam♡ (büyük ihtimalle herkes kitabı bıraktığımı düşündü ama sadece ara verdim) aslında burda ters köşe bir şey yapıcaktım ama düşündüğüm şeyi yapsaydım fic ilerleyen bölümlerde angst olabilirdi o yüzden vaz geçtim neyse iyi okumalar♡♡♡

O an Hyunjin'in orda oturduğunu görmesiyle bir an arkasını dönüp ağaçların arasında saklanmak gibi bir düşünce geçmişti aklından ama sonra onun etrafındayken bu kadar saçmaladığı için kendine kızıp kafasına hafifçe vurdu. Ne yapacağını bilmeden çardağa doğru yürümeye başladı. Adım seslerini duyan sarı saçlı çocuk ise kafasını ona doğru çevirdi, böylece bir an göz göze geldiler. Hyunjin de burada karşılaşmayı beklemiyordu büyük ihtimalle çünkü Felix'den bile daha fazla şaşırmış gibi görünüyordu. Aradaki garip sessizliği bozan Hyunjin oldu.

"Hey, Felix! Gelsene"

"Ben mi?"

"Evet sanırım burda senden başka bir Felix yok. Değil mi?"

Felix sorduğu anlamsız soru için utanarak çardakta yanına oturdu. Havadan sudan sohbet etme konusunda hiç iyi değildi. Sohbet için konu bulmaktaysa daha da kötüydü. Burada karşılaşmaları çok garipti. Onun neden burada olduğunu merak etmişti. Ama direk neden buraya geldin diye soramazdı... Ya da sorabilir miydi?

"Neden buraya geldin?"

"Gelmemem mi gerekirdi?"

"H-hayır ondan değil. Sadece burası insanların pek haberdar olduğu bir yer gibi gözükmüyor"

"Evet aslında benim de bu gün haberim oldu. Jisung mesaj atıp yüzyüze konuşmamız gereken önemli bir şey olduğunu söylemişti. Ama ortalıkta gözükmüyor"

"Jisung mu? Beni de o çağırdı"

"Öyle mi? Kendisi neden gelmedi acaba"

"Aa şey ben ona hemen sorabilirim istersen"

Felix panikle telefonunu cebinden çıkardı. Ah bu çocukla karşı karşıyayken neden elleri titriyordu ki? Jisung'un yine kafasına göre bir şeyler çevirmediğini umarak mesaj attı.

Civciv🐥
Nerdesin sen?
Ve Hyunjin niye burda??

Sincab🐿
Ben şu an evimdeyim. Aynı korku filmini yedinci kez falan izliyorum. Bana sövüyosun şu an büyük ihtimalle ama...
Hyunjin'in neden orda olduğuysa şöyle ki, siz tek başınıza buluşma kararı alana kadar bi beş yıl geçer diye düşündüm. Süreci hızlandırarak biraz size yardım etmek istedim. Hem belki fırsat bulmuşken açılırsın falan ;)

Civciv🐥
Seni başka bir zaman dövücem.
Ama şimdilik son bir sorum var. Burada böyle bir yer niye var?

Sincab🐿
Hmm aslında ben de bilmiyorum. Oralarda dolaşırken görmüştüm. Kimin yaptığını da bilmiyorum. Çok garip değil mi? ilk gördüğümde birine aittir diye düşünmüştüm. Ama orada öylece duruyomuş sadece.

Felix telefonu tekrar cebine sokup kafasını kaldırdı. Hyunjin ile göz göze geldiklerinde ondan bir cevap beklediği belliydi. Ne diycekti şimdi? "Başbaşa kalmamız için böyle saçma sapan bir plan kurmuş, gelmeyecekmiş. Fırsat bulmuşken de sana açılmamı söyledi" mi deseydi?

"Başbaşa kalmamız için böyle saçma sapan bir plan kurmuş, gelmiycekmiş yani. Sözde ben sana açılıcakmışım fala-"

"Nasıl? Anlamadım"

Karşısındakinin söylediği şeye şaşırdığının farkındaydı ama Felix kesinlikle ağzından çıkan kelimelere daha fazla şaşırmıştı. Cümlesini tamamlayamadan ne söylediğinin farkına varmış ve ağzı açık kalmıştı. Şu an toprakta bir çukur kazıp kafasını oraya gömmek istiyordu. O an kalkıp gitseydi ne olurdu ki? Onun karşısında daha fazla durup yüzüne bakmaya cesareti olmadığını biliyordu.

"B-benim gitmem lazım sonra görüşürüz"

Felix ayağa kalkıp neredeyse koşar gibi oradan kaçmaya çalıştı. Bir daha insanların içine çıkmak bile istemiyordu. Nasıl böyle bir şey söylemişti? Zaten sürekli ağzından bir şeyleri kaçıran bir insandı ama bu kadarı da fazlaydı. Nereye gittiğini veya gideceğini bilmiyordu çünkü o an sadece uzaklaşmak istiyordu. Utancını az da olsa üzerinden atıp kendine geldiğinde adımları biraz yavaşlamıştı. Neden herkes gibi normal bir şekilde iletişim kuramıyordu ki. Her bir şeyler söylediğinde kendini küçük düşürmekle lanetlenmiş gibi hissediyordu. Düşündükçe, o şekilde kalkıp gitmesi bile aptalcaydı, başka biri olsaydı o söylediği şeyden sonra bile durumu kurtarabilirdi. Yine herşeyi mahvetmişti. Tam tekrar taksi çağırmak için elini cebinde duran telefona atacakken birinin kolunu tuttuğunu hissetti. Ne olduğunu anlamaya vakti kalmadan kolunu tutan el onu kendine doğru çekmişti.


"Artık kaçmak yok, güzelim. Konuşmamız gerek."

AAHHH YAZMAK ÇOK ZOR. Herneyse görüşürüz <3

𝐇𝐞𝐲 𝐈 𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐌𝐞𝐭 𝐘𝐨𝐮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin