ROMANCE CLUB

<3~1~<3

Oy ve yorum lütfen, şimdiden söylemek istedim!

İyi okumalar dilerim, umarım beğenirsiniz~

Güzellik uykusu denebilecek kusursuzlukta bir uykudan daha uyanmıştı. Yatağından usulca kalkmış, gerinmiş ve büyük bir mutlulukla yüzünü yıkamıştı. Daha sonrasında kendisine ufak (!) bir kahvaltı hazırlamış ve koltuğuna yerleşerek keyfini sürmüştü.

Henüz 6 aylık olan evcil köpeği Bam, hemen babasının yanındaki yerini alarak koltuktaki yerine de yerleşmişti. Böylelikle Jungkook, hem telefonuna bir göz atıyordu, hem de Bam'ın sırtına hafif bir masaj yapıyordu.

Ailesi, artık onun evlenme yaşının geldiğini ısrarla dikte ettirse de Jungkook 'gerçek aşkı' bulmadan evlenmeyeceğini, üstelik yöneliminden dolayı da kendilerine bir torun veremeyeceğini söylüyordu.

Bunun sonucu ise, kendisinin evden atılması ile sonuçlanmıştı...

Jungkook, derin düşüncelere dalmışken Bam, bacağı üzerinde tatlı bir şekerleme yapıyordu. Elinden geldiğince kıpırdamamaya çalışıyor, sırtını okşamaya devam ediyordu.

O sırada çalan telefonunun ekranında gördüğü bilinmeyen numarayı görmezden gelerek reddetmiş ve huzurunun bozulmasını istemezmiş gibi basını koltuğa yaslayarak iyice yerinde yayılmıştı.

Fakat Bam'ın bir anda dikleşip havlamaya başlaması ile o da korkmuştu. Kapıya bakarak havlayan köpeğini sakinleştirmek için bir kaç kez başını okşamış ve başının üzerinden öpmüştü.

Henüz 6 aylık olmasına rağmen sesi güçlü çıkıyordu.

Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlediği sırada ziline basılması ile adımlarını hızlandırmıştı.

Kapının deliğinden bakacağı sırada üzerinde ne olduğunu fark etmesi ile birkaç adım geriledi.

Üzerinde, dar bir mini etekten ve son derece kısa bir tişörtten başka hiçbir şey yoktu.

Belki kapıcıdır diyerekten, bunu pek umursamamış ve usulca kapıyı aralamıştı. Araladığı aralıktan başını uzattığı anda, takım elbiseli bir adam ve sekreter gibi giyinen bir kadın görmesi ile afallamıştı Jungkook.

Bu insanları tanımıyordu?

"Buyrun, kime bakmıştınız?"

"Jeon Jungkook, ya da Jeon Jeongguk?"

Jungkook, konuşan bayana doğru odağını vermişti. Kimlikteki ismine kadar bilmesi onu şaşırtırken, kendisini neden sormuş olmaları daha da ilgilendiriyordu şu an.

"Bacakların tatlım, güzelmiş."

Jungkook, vücudunu ele geçiren utanç duygusu ile hızla kapıyı kapatıp odasına doğru ilerlerken seslenmişti,

"BİRAZCIK BEKLEYEBİLİR MİSİNİZ?!"

Hızla eline geçen ilk pantolonu ve sweati giyerek aynanın karşısına geçmiş ve saçlarını düzelterek koşar adımlarla tekrar kapıya ilerlemişti.

Yeniden kapıyı açtığında aynı konumda duran iki kişi de merakla kendisine bakıyordu.

"Siz... İdeal'in sunucususunuz!"

"Evet hayatım, öyleyim."

Jungkook ufak bir çığlık atıp yerinde zıplamıştı. Karşısındaki bu kadını, nasıl olur da tanıyamazdı ki? Hep katılmayı istediği programın sunucusuydu sonuçta.

"Çekimler 2 gün içerisinde başlayacak. Kısacası, profilinizi inceledik ve sıradaki program için en uygun kişinin siz olduğuna karar verdik. Az önce de dediğim gibi, çekimler 2 güne başlıyor. Yani zamanımız kısıtlı."

Jungkook, kendisine ufak bir açıklama yapan adamı dikkatle dinlemişti. Kaşlarını çatmış, idrak etmeye çalışmıştı olanları.

"A-anlamadım?"

"Ah affedersiniz. İdeal programından seçilmiş bulunmaktasınız. Tabii katılım sağlayıp sağlamamak, yine sizin kararınız."

Anlamsız ve boş gözlerle iki çift göze bakmıştı Jungkook. Hâlâ anlayamıyordu. Katılmalı mıydı? Gerçi bu programın olayı neydi ki?

"Şey... ben bu programa tam olarak ne için katılacağım ki?"

"Gerçek aşk hayatım. Gerçek aşkı bulmak istiyorsan, bu program ayağına gelmiş en büyük şans!"

Fazlasıyla heyecanla dolup taşıyordu, şimdiden. Aslında, denese bir sorun olmazdı?

"Var mısınız?"

"Aslında bakarsan.. varım!"

"Pekâlâ, seni hazırlanmak için girişte bekliyor olacağız. Yola koyulmak için, 30 dakikamız var. Tüm ihtiyacın olan şeyleri alsan iyi edersin, çünkü uzun bir süre evine geri dönebileceğini sanmıyorum."

Ve kapıyı kapatıp gitmişlerdi...

Jungkook, bir kaç dakika olduğu yerde öylece durmuştu. Bu dakikalar bittiğinde ise güçlü bir çığlık atmış ve yerinde zıplamıştı.

Hızla bavulunu hazırlamaya başlamıştı bile.

Onu, bambaşka bir hayat bekliyordu...

Ve ilk bölüm böylelikle bitmiş oldu.

Giriş bölümü olarak düşünebilirsiniz.

Olaylar, bu bölümden sonra.