chapter thirteen

7.8K 1.4K 224
                                    

np: abra taylor – feels like this

bakışlarını ruhumda hissettim. gözlerini de yüzünü de göremedim ama bakışları sanki ruhumun içinde benimle birlikteydi. gözlerimi ondan ayıramadım, o da benden ayıramadı. sanki bir rüzgar ikimizin ortasında esiyor, duygular o rüzgara tutunarak etrafa saçılıyordu.

telefonun ekranının ışığı yüzüme vurdu.

gato: sonunda seni gördüm.

bakışlarını telefona indirdiğini gördüm.

espinoso: rüzgarın biraz daha sert esmesini diliyorum, belki kokunu da soluyabilirim böylece

mesaja bakarken kalbimin atışları şiddetlendi, sanki göğsümün içinde bir sürü merdiven vardı ve kalp atışlarım o merdivenleri hızla tırmanıyordu.

gato: nasıl koktuğumu mu merak ediyorsun?

espinoso: sen böyle cevabını gayet net aldığın şeyleri sürekli soracak mısın kedicik?

gato yazıyor...

gato yazıyor...

espinoso: tam karşımdayken yazıp yazıp silişini izlemek normalinin verdiği hazzın on, on beş katını falan veriyormuş

espinoso: :D

gato: parfümümün notaları yasemin, zambak ve beyaz amberden oluşuyor

espinoso: parfümün sikimde değil berfin

espinoso: umurumda olan tek şey var

espinoso: teninin kendi kokusu

espinoso: çünkü her insanın teninde kendine has bir koku olur

espinoso: ve ben o kokuyu solumak için canımı da verebilirmişim gibi hissettim

espinoso: bak bu his benim sonum olabilir

mesaja bakarken sol elim yeniden titremeye başladı. parmaklarım tuşlara dokunamadı, tek yapabildiğim ekrana öylece bakakalmak oldu. hissettiğim heyecanı durduramadığım için bir adım geri çekildim, perdenin arkasına geçip camın önünden kaybolduğum an bir mesaj daha geldi.

espinoso: perdenin arkasına saklanan kedi gibisin, saklandığını sanıyorsun ama perdenin altından patilerin görünüyor :)

gato: benimle dalga geçmeyi bırak

espinoso: sana yapmak istediğim şeyler arasında seninle dalga geçmek yok.

gato: ne?

espinoso: hiç. :)

gato: artık gitsen iyi olacak

espinoso: patilerini izlemek de son derecek keyifliydi aslında

gato: uyuyacağım.

utançla geri çekilip yatağıma yöneliyordum ki bir mesaj daha geldi.

espinoso: lütfen

espinoso: güzel gözlerini uykuyla kavuşturmadan önce

espinoso: seni bir defa daha görmeme izin ver

espinoso: yıllarca bu sokak lambasının altında kokunu bir kez solumadan, yüzünü sadece uzaktan izleyerek bekleyebilirim

espinoso: yeter ki hiç değilse silüetini benden esirgeme

gato: neden bu kadar ileri gidiyorsun?

espinoso: çünkü senden bir adım geri gidilmiyor

kalbimin atışları kulaklarımda çağlarken sessizce birkaç adım atıp camın önüne geldim, rüzgar saçlarıma dokunup saçlarımı uçuşturdu ve geniş omuzlarının kalkıp indiğini gördüm; içine derin bir nefes dolduruyordu.

telefonu iki elimle tutup, farkında olmadan birleşen avuçlarımı kalbime bastırdığımda başını sol omzuna yatırdı ve her ne kadar yüzü karanlıkta kalsa da gülümsediğini hissettim.

bir mesaj.

espinoso: bu gece beni ellerinin arasında kalbine bastırdığın için teşekkür ederim

espinoso: güzel rüyalar gör, pencere önü kedisi

espinoso: ben bu gece senden daha güzel bir şey göremeyeceğimi biliyorum


🫀


kan kaybeden kalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin