np: çağan şengül – feryat figan
espinoso adlı kullanıcıdan bir yeni mesajınız var.
espinoso: çağan şengül, feryat figan
espinoso: bugün dinlerken duvarı izlediğim, duvarda da perdenin arkasına gizlenirken saklayamadığın patilerini gördüğüm o şarkı
gato: yüzümü düşünmedin mi?
espinoso: soluyamadığım kokunu bile düşündüm
espinoso: kırmızı saçlarının ortasında dolunaydan daha parlak görünen yüzünü, güzel gözlerini, küçük burnunu, belirgin çeneni ve tatlı dudaklarını düşünmeme ihtimalim olabilir mi
espinoso: bilmediğim bir şeyi bile düşünüyorsam, gördüğüm bir şeyi nasıl düşünmem?
espinoso: he keddddddddiii söyle bakim bi
gato yazıyor...
gato yazıyor...
espinoso: benim kedi yine tutaklık yaptı asdfghdshsdm
espinoso: ULAN ÖLÜRRRRRRÜM SANA
espinoso: doğru söyle sen de odanın camını silerken aşktan oğlummm diye giriş yaptın ebru gündeş gibi, biliyorum, eminim
gato: sen beni mi gözetliyorsun?
espinoso: YANİ BU YAŞANDI MIASDJFGHFHDSHSGDSSFDGTFGFD
gato: alay edeceksen uyuyacağım.
espinoso: bensiz mi uyuyacaksın pencere önü kedisi
espinoso: ben sensiz uyuyamıyorum
telefonu kalbimin üstüne koyup gözlerimi tavana çevirirken gülümsememi durduramadım. dün gece belki bir silüet olup düşmüştü gözlerime ama nedense o silüeti bile silemiyordum zihnimden. kız kardeşim aniden odaya girince doğrulup aceleyle bağdaş kurup oturdum.
"berf, bordo rujumu gördün mü?"
telefonu bacağımın altına saklarken, "görmedim," dedim ve bakışları hızla bacağımın altına sakladığım telefona kaydı. gözlerini kısarak, "bu aralar telefonun da elinden düşmüyor abla," dedi imayla.
"ne? ne alaka?"
pembe pijamasının paçalarını aniden dizlerine dek sıyırıp hızla yatağın üzerine zıplayıp telefonumu alınca çığlık atarak üzerine kapandım. tam o sırada ekrana mesajı düşünce kız kardeşim gözlerini kıstı.
espinoso: niye sustun ya aşkımdan felç falan mı indi
espinoso: arayayım mı 112'yi
"espinoso da kim?" diye sorarken gözleri kocaman açılmıştı. "inanamıyorum, senin bir flörtün mü var?" keyifli bir çığlık atmasını beklemediğimden ona boş boş baktım. "o çocuktan sonra bir daha biri olmayacak diye öyle çok korktum ki!"
bakışlarımdaki boşluk birdenbire dağılırken, kız kardeşim yanlış bir şey söylediğini fark etmiş gibi dudaklarını birbirine bastırarak telefonu bana uzattı. söylenecek bir şey olmadığını hissettiğinden mi yoksa söylediği şeyin ağırlığından mı bilinmez tek kelime etmeden uzanıp yanağıma bir öpücük kondurdu.
"ben... ben şeye gideyim. lavaboya. belki oradadır rujum. belki orada bırakmışımdır..." aceleyle oturduğu yerden kalkarken elimde duran telefona bakışlarıma hüzün çökmüştü. yavaşça spotify hesabıma girip bana önerdiği şarkıyı açtım ve şarkı çaldığı süre boyunca ona yazmadım.
espinoso: yine başkasını düşünmene neden olacak bir şarkı yollamadım dimi
gato: bu nereden çıktı?
espinoso: aklındaki beni silip, yerine başkasını yerleştirmişim gibi hissettirdin
espinoso: bu hissi hiç sevmedim
gato: şarkıyı dinlerken başka birini düşünürüm sanarak şarkıyı açmıştım, bu doğru
gato: ama öyle olmadı
gato: bana ne kadar inanırsın bilmiyorum ama
gato: gitme, yalnız kalır bu şarkılar sensiz :)
telefonu kalbime bastırıp gülümsedim, bir silüetin geçmişin içindeki bir insanı usulca silmesi acımasızca mıydı bilmiyordum ama şarkı çaldığı sürece yalnızca onun kapüşonlusunun altına gizlediği yüzünü düşündüm.
espinoso: cama çıkar mısın
gato: ne?
espinoso: üşüdüm
espinoso: seni görürsem ısınırmışım sadece
espinoso: sokak sokak seni aradım
espinoso: sonunda seni buldum
espinoso: bu gece de benim için cama çıkar mısın pencere önü kedisi?
🫀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kan kaybeden kalp
Romanceher şey, telefonuna düşen bir mesajla başladı. ve o andan sonra, bunun hiç sonu gelmedi. *(bu bir texting hikayesidir.)*