Gece Kadar Karanlık (ARA VERİLDİ)

Senden Bir Parça

Gözlerimdeki alevler gittikçe solup yok olurken Gece nefes bile almadan beni izliyordu. Ona tekrar baktığımda beni kollarına çekti, sımsıkı sarıldığında kollarımı boynuna doladım.

"Sanırım büyük büyük babamın yanına gitmemiz gerek." Beni sımsıkı sararken kulağıma dolan sesiyle derin bir nefes aldım.

"Hayatım, bunun neden olabileceğiyle ilgili bir fikrin var mı? Korkmuş görünüyorsun." Boynuma sıcak bir öpücük kondurup bir adım geri çekildi.

"Bu çok nadir bir durum, bazı eşler, ejder eşlerinin bazı özelliklerini alabiliyorlar. Büyük büyük babam bu konulara oldukça hakim olan bir ejder bilgesi, alev kusanların tarihini ve fizyolojisini ondan iyi bilen kimse yoktur."

Alnıma kondurduğu öpücükten sonra beni odasına doğru çekti, kendisi giyinip benim için de bir kaç kıyafet çıkarttı. Bana uygun kıyafetlerin neden burada olduğunu sorgulamayı sonraya bırakmıştım.

Yola çıkmadan önce Gece beni sıkıca kendine bağladı, uzun sürecek olan uçuş için üstümü kalın giysilerle donatmıştı. Kafama deri bir başlık geçirip dudaklarımı sertçe öptü, evinin önünden uçuşa geçtiğinde kollarımı boynuna sarmıştım.

Uzun bir uçuş sonrası lüks bir villanın önüne indik, Gece kapıyı çalma gereği duymadan beni kendine bağlayan şeyi çözerek içeri adımladı. Evin içi çok sade ama iç ısıtacak şekilde döşenmişti, yumuşak koltuk takımının ortasında kitap okuyan bir adam vardı.

Şakakları hafifçe kırlaşmış ve gözünde çok hoş bir gözlük vardı. Sesimizi duyduğu için bize doğru döndüğünde olduğum yerde kaldım, adam resmen Gece'nin yaşlanmış haliydi.

Dudakları kıvrılıp ayağa kalktığında boyuna hayretle baktım, adam ikimize de iki baştan fazla yukardan bakıyordu. Gece kollarını adama dolayıp erkeksi bir kucaklamayla sarıldı, geri çekildiğinde yüzündeki gülümsemeyle beni işaret edip konuştuğunda hafifçe gülümsedim.

"Benim güzel eşim Rüzgar, tanışmanızı çok isterim." Adam elimi iki elinin arasına alıp hafifçe sıktığında sıcaklığı yüzünden afalladım.

"Memnun oldum, sonunda eşini bulmana çok sevindim oğlum." Adam Gece'yi bir kez daha kucaklarken hepimiz gülümsüyorduk.

"Dede, Rüzgar ile ilgili bir olay oldu. Onun alev kusan gözleri var." Adam merakla bana döndüğünde dudağımı ısırdım.

"O zaman birleşmiş olmalısınız, bir kan örneği alıp inceleyelim. Bakalım ne kadar almış, ne kadar daha alabilir." Biz başımızı sallayınca bizi arka taraftaki bir odaya yönlendirdi, bir mini labaratuar gibiydi.

Koluma bir lastik takıp bir kaç tüp kan alırken Gece dişlerini sıkıyordu, sanki kanım bile daha koyu gibiydi. Adam tüpü çalkaladığında kan jel gibi süzülmüştü.

"Harika, çok iyi bir kan örneği." Anlamadığımız bir şekilde sevinmiş duran adama boş gözlerle bakıyorduk.

"Eşinin kanı, senin bir çok özelliğini almış gibi görünüyor. Biraz incelememe izin verin, gidip çay falan için. En fazla yirmi dakika sonra size katılırım." Adamı orada bırakıp mutfağa ilerledik, hazırladığımız çayları içerken gergindim.

Birbirimize bakmadan garip bir sükunetle oturuyorduk, arada omuzlarımız birbirine dokunuyordu. Gece bana bakıp hafifçe yutkunduğu zaman muzipçe gülümsedim.

Bir kaç kez öpmek istese de izin vermemiştim, aile büyüğünün evinde öpüşüp koklaşmayacaktım. Gece dişlerini sıkarak bana bakarken arkadaki odanın kapısı açıldı ve bana dikkatle bakan adam yanımıza adımladı.

"Pekala, ailende ejder var mı? Büyüklerinizden birisi olabilir yada annen yada büyük annen daha önce bir ejderle yakınlaşmış olabilir mi?" Omuz silktim sorularına.

"Bilmiyorum, ailemi tanımıyorum. Yetimhanede büyüdüm ben, iki günlük falanken terkedilmişim." Umursamazca konuşsam bile yıllarca bunun acısını çekmiştim, tam güzel bir hayata sahip olmuşken yine bu konunun açılması ironikti.

"Bu mantıklı, belki de ejder eşinden kanatsız bir bebek sahibi olduğu için korkmuştur annen. Aldatmış etiketi almak istememiştir, öldü gösterilmiş olmalısın." İfadesiz tutmaya çalıştığım yüzümle adama bakarken bana sıcacık gülümsedi.

"Ejder kanın çok kuvvetli ve eşini bulan bir dişi ejder gibi onun özelliklerini alıyorsun. Dikkatli olmakta fayda var, alev kusan olman büyük bir olasılık. Belki kanatların bile çıkabilir, bebek kanatları.." adam gülerken Gece beni kollarına çekip sertçe öptü.

Şoka girmiş gibi hissediyordum, konuşmak bile istemiyor, kendimi bomboş ve duygusuz hissediyordum. Gece oldukça mutlu görünse de yüzüme baktığı an ifadesi bozuldu. Yüzümü elleri arasına alıp hafifçe gülümserken dudaklarıma doğru fısıldadı.

"Birlikte başa çıkacağız, ben her zaman yanında olacağım güzel eşim..."