29

20.3K 1K 95
                                    

Savaş ile dört gündür konuşmuyorduk.

O konuşmadan sonra Berk'i arayıp biraz ağladığımda benim için Savaş'a sövmüş, ben ona sövdüğü için küfür ettiğimde de ne halin varsa gör diyerek beni dövmüştü.

Savaş'a karşı olmasını istemediğim duygular baş gösterdiğinde bunu inkar etsem de Berk ile olan konuşmamdan sonra emin olmuştum; ben Savaş'tan deliler gibi hoşlanıyordum.

Ve işin aslı şu ki ona kendimi ve duygularımı o kadar berbat açıklamıştım ki, belki de onun da bana karşı olabilecek duygularını henüz var olmadan yok etmiştim.

Bu yüzden de aklımda uzun zamandır var olan bir sürprizi ve başka yeni bir sürprizi birleştirmek vardı.

Berk'i de bu yüzden yanıma almış, ceketimin şapkasını kafama geçirmiş, onunla dükkanları geziyordum. Gözlerim fıldır fıldırdı, dikkatimi çekecek bir şeyler arıyordum.

"Kanka gözün çıkacak şimdi." Berk'in alayla krakerini yerken konuşmasıyla gözlerimi kısarak ona baktım. Puştun önde gideniydi.

"Sus bak çakarım şimdi bi tane." Diye çıkıştım. Evden çıktığımızdan beri saçma sapan konuşmuştu.

"Sen cok agresifsin Savaş abiye söyleyeyim de siksin bi seni. Silkelenip kendine gel."

Acaba elimdeki sütü ağzına vursam beni hapse atarlar mıydı?

"Allah aşkına sus bi dakika ya." Önüme döndüm. Köşeyi dönecekken gözüm aktüel ürünlerdeki eldivenlere kaydı.

"Kanka" Berk'i umursamadan eldivenlerin olduğu yere baktım. Ne kadardı acaba?

"Kanka bak bi." Berk'in yine boş yapacağını bildiğimden onu umursamadan eldivenin fiyatını görmeye çalıştım. Eğer pahalıysa hiç oraya gitmeden alışveriş arabasını çevirecektim.

"Kanka Savaş abi burada." Boynumu öyle bir çevirdim ki arkama kırılacak sandım.

Manav bölümünün orada gördüğüm bedenle âdeta buz kestim. Yan profilden baktığım beden içimde öyle bir ağlama isteği uyandırdı ki olduğum yerde bir bebek gibi ağlamak istedim.

Önüme dönerken mal gibi kaldım olduğum yerde. Onu böyle kanlı canlı gördüğümde içimden bir şeyler kopuyordu. Sanki ona yazdığımda hayali birisiydi ve karşımda görünce hayalim gerçek olmuştu.

"Kanka, baksana bi." Berk beni omzumdan sarsarken ona döndüm. Bir tribe sokturmuyordu ulan!

"Kac defadır sesleniyorum. Savaş abi geliyor bu-"

Daha o cümleyi bitiremeden Savaş'ın sesini duydum.

"Naber lan bücür?" Yorgun sesiyle omurgalarımda ürperti hissettim. Hemen arkamdaydı! Savaş tam şu an arkamdaydı!

Derin bir nefes alıp vermek istedim ama sanki tüm vücut fonksiyonlarım durmuştu.

"İyidir Savaş abi sen?" Berk'in gergin sesi beni kendime getirse de bacaklarım öyle bir titriyordu ki, bir adım bile atamadan yere düşerdim.

"Sana da selam." Derken bunu bana dediğini anlamıştım ama arkam ona dönük halde durmuş, gitmesini bekliyordum.

"Selam." Sesim fısıltıdan farksızdı ama duyduğunu biliyordum.

"Neyse, ben gideyim. İsterseniz sizi de bırakalım. Cengiz'in arabasıyla geldik."

"Yok, gerek yok abi. Zaten bizim ev hemen şurada, gideriz şimdi."

İçimden Berk'e bir teşekkür yolladım.

"İyi o zaman, görüşürüz. Dikkat edin kendinize." Benden uzaklaşan adımlarla Berk hızla kolumu tutup beni zorla reyonun arkasına çekti. Artık onların görüş açısında değildik.

"İyi misin lan heykele döndün iki dakikada." Gözümün önünde elini sallarken ben hala sesini duyduğum adamın etkisindeydim.

Eskiden olsa, bu sesi duymanın heyecanını hormonlara bağlardım ama artık sebebini biliyordum.

Karnımda hissettiğim şey kelebeklerdi ve ben Savaş'a basbayağı aşık olmuştum.

Az kaldııı

Güzel bir şeyler planlıyorum

Haydi Eyvallah

Insta: Fromthemonlight

Zevk| gayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin