Izuku ortaokula gidiyordu. Ama her gittiğinde okula lanet okuyordu diyebiliriz, arkadaşı yoktu olacağını da pek düşünmüyordu bakugo gibi bir zorbası varken
Okula doğru giderken, yolda;
Izuku düşüncelere dalmış okula doğru ilerliyordu. Karşısına bir anda katsuki çıktı
"K-kacchan?"
"ne var aptal inek!"
"H-hiç"
Bakugo ızukunun ondan korktuğunu biliyordu iyice ona yakınlaştı izukunun boyu bakugodan daha kısa olduğu için bacaklarını hafif eğdi yüzlerini iyice yakınlaştırdı
"K-kacchan! Ne yapıyorsun?"
Bakugo sesini çıkarmadı ve aralarındaki mesafeyi biraz daha azalttı. Izuku çok yakın olduğu için gözlerini kapattı.
"K-kacchan! D-dur L-ütf-fen"
Konuşma şekli ve sesinin titremesi katsuki'nin hoşuna gitmişti.
"oi, oi deku çok komiksin"
Diyerek kahkahalar savurdu. İzuku neredeyse hergün böyle olaylarla karşılaşıyordu. İstese de istemese de gözünden bir yaş süzüldü.
Bakugo ona baktı
"ağlıyor musun cidden?"
Diyerek kahkahalarla okula doğru gitti. İzuku herşeyden bıkmıştı defalarca lanet etti. Neye mi? Hiç bir anlamı olmayan hayatına..Koşarak okula gitti. Sınıfa varır varmaz sırasına oturdu ve masasına uzandı. Defalarca düşündü "acaba neden bunu yapıyor?" diye ama herhangi bir cevaba henüz ulaşamamıştı, keyfinden yaptığını düşünüyordu aynı zamanda.
Katsuki izukunun yanına yaklaştı kulağına eğildi.
"çıkışta sınıftan çıkma sakın deku yoksa cezasını biliyorsun aptal!"
Dekunun gözleri bir anda açıldı
"B-biliyorum kacc-han"
Bakugo gülümsedi ve arkadaşlarının yanına gitti. İzuku ise hala katsuki'nin neden çıkışta kalmasını istediğini düşündü. Katsuki gerçekten çözülemeyecek farklı bir insandı. Ama izuku onu küçüklüğünden beri arkadaş olarak görmüştü. Onu hayranlıkla izlerdi her zaman.
Dersler bitti ve sınıf boşaldı, sınıfta sadece ızuku ve katsuki var.
Katsuki sırasında oturan izukunun yanına gitti. Masasına oturdu. Izukuyu kollarından tutarak ayağa kaldırdı. Yüzlerini iyice yakınlaştırdı. Aradaki mesafe iyice azalınca birbirlerinin nefeslerini alabiliyorlardı bakugo yine durmadı ve gülümseyerek ızukunun dudaklarına yapıştı. Izuku onu uzaklaştırmaya çalışsa da yapmak istemiyordu çünkü sonrasında vereceği ceza çok ağır oluyordu. Katsuki izukuyu hızlıca itti. Izuku yerde beli duvara yaslanmış ve kafasını hafif kaldırmıştı, burnu kanıyordu. Bakugo ona baktı ve güldü.
"hoşuna mı gitti artık sesini çıkarmıyorsun?"
Izukudan yine ses gelmedi haraket te etmiyordu.
"oi, oi deku?"
Izuku orada ölseydi bile umrunda olmazdı, sadece emin olmak için soruyordu. Izukudan yine ses gelmeyince masadan indi ızukunun yanına gitti ve yumruk atmaya başladı. Burnundan akan kanın üstüne kafasından akan kan da eklendi katsuki vurduğu zaman o kadar sert vurmuştu ki duvarın yıkılacağını bile düşünmüştü.
"şükür etmelisin bu sefer dövmeyi tercih ettiğim için"
Diyerek kahkahalar attı. Çantasını aldı ızukuya iki, üç tekme daha atarak oradan uzaklaştı. Izuku başının ağrısını önemsemeden hemen ayağıya kalktı ama kalkmasıyla tekrar yere kapaklanması bir oldu.
Yaklaşık yarım saat sonra nöbetçi öğretmenlerden birisi izukuyu fark etti.
Zaman kaybetmeden ambulansı aradı. Izuku artık dayanamayıp bilincini kaybetti.
Yaklaşık iki saat sonra, izukunun anlatımından;
Gözlerimi açtığımda karşımda katsuki vardı. Geri çekilmeye çalıştım. O fark etmiş olacak ki
"dur olduğun yerde aptal deku!"
Demesiyle ölü gibi ona bakıp hastane yatağında dikleştim. Başım çalıyordu resmen. Katsuki fırsat bilip tekrar yaklaştı. Herşey tekrar tekrar oluyordu bir çeşit dejavu falan mıydı bu? Aynı hisler, aynı yakınlık, tıpatıp aynıydı herşey.
İlk yazdığım kitabım ve beğendiyseniz oylamayı unutmayın!
490 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Evim
Fiksi Penggemar"intihar etmemi istemiştin kacchan, bak oldu yaptım ve öldüm ama bilmen gereken bir şey var.." Not: bakudeku kitabı değildir! Smut vs az da olsa olacak İyi okumalar dilerim!