Tanıtım

157 13 5
                                    

Zamanın çok ötesinde bir yer benim için insanlar çok yabancı ben bu zamana ait değilim. İnsan kendi yuvasından uzaklaşınca yabancılık çeker. Ben ise bulunduğum zamana yabancılık çekiyorum. Yuvam, anam, atamdan ve halkımdan uzak bir gelecekteyim. Ben buraya nasıl geldim, neden geldim bilmiyorum ama benim için bir sebep vardır. Atam hep derdi "Eğer bir yerde bulunuyorsan bir sebebi vardır sen sadace o sebebi bul." derdi.

Ne kadar haklı bir sözmüş şimdi anlıyorum atamı. Bu zamanda da Türk olmakta zormuş onu da anladım. Biz Türkler her zaman diliminden sevmeyen çok bu zaman diliminde varmış. Herkes bize dik başlı inatçı derlerdi. Biz her zaman diliminde aynıyız onu fark ettim. Hiç bir zaman diz çökmeyen bir yanımız varmış. Bunu bana tarih anlatan Mert'en öğrendim. Türk tarihi hakkında baya bilgisi varmış. Herkes ona çaylak ya da çömez diyorlar. Evet şu an bir askerinin bahçesinde oturmuş bizi göremeyen bir yerde yeni öğrendiğim şeyi içiyoruz adı Çay galiba.

Bu zaman dili ile her şeye bana yabancı ama iyiki beni bu askerler bulmuş ordu sistemi bile farklı benim geldiğim yerde ok, yay, kılıç ve atlar konuşurdu. Bunlarda silah diye bir şey var. Böyle bir tuşa basınca mermi gibi bir şey çıkıp karşı taraftaki insanı öldürüyor. Ayrıca at yerine askeri araçlar var mesala kirpi varmış. Barkın komutan ilk dediğinde kirpinin üstünde nasıl gidilir diye sormuştum. Hepsi bana farklı bakış atmıştı. Meğerse aracın adıymış. Çok ilginç hele ki ellerinde ki şu mektup olmadan konuşma şeyleri telefon.

"Bak aybike bacım bu telefon." dedi Esra. Timin tek kadın askeri birinin gönül yarası olan askeri. Kimin olduğunu yakında söylerim ben bile kabul edemiyorum.

"Esra bacım bu ne işe yarar ki?" dedi.

"Şimdi çok uzaktan sevdiği biri var diyelim. İşte şu tuşa bastığın arayıp konuşuyorsun."dedi.

Sihir gibi bir şey bu onlar buna tiklonoji mi ne diyorlar? Bu yabancılar çok garip. Bu süreçten sonra ne olacak merak ediyorum.

AYBİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin