1 ay sonra sınav zamanı
Güzel bir öğleden sonraydı. Savaş ve Utku başlarında dikildikleri bilgisayardan sonuçların açılmasını bekliyordu. Utku sınavın güzel geçtiğini söylemişti. Zaten denemelerindeki netleri de yüksekti.
Savaş'ın ona güveni tamdı. Birlikte olduğundan beri yüreğini ele geçiren bu çocuğun çabasının her birine şahitti. Kaç test, kaç deneme çözdüğünü saymamıştı bile. Hem onun için üzülüyor hem de seviniyordu. Üzülüyordu, çünkü Utku bu yaşlarında gezip eğlenmeliyken kendisini eve kapatıp zaten iyi olan netlerini daha iyi yapmak için uğraşıyordu. Seviniyordu çünkü Utku çok zeki birisiydi. Kendisinin bile zorlandığı soruları kolayca çözmesi gurur vericiydi.
Ekranda beliren sonuçla ikisi de heyecanla ekrana baktı. Saniyeler sonra Utku kahkaha atarak yerinde zıplayıp Savaş'a sarıldığında Savaş onu belinden tutup sıkıca kavradı.
"İstediğim puanın daha da fazlası." Dedi Utku gözleri yaşlarla dolarken.
"Hak ettiğin şeyi aldın sonunda." Çenesinden tutup burnun ucunu öptü. "Akıllı velet."
Utku bu hitaba karşı gülerken Savaş'a bakıyordu huzurla. Başaracağına inansa da son ana dek içinde korku vardı. Yapamamaktan korkmuştu, Savaş'ı hayalkırıklığına uğratmaktan korkmuştu.
Ama olmamıştı. Oldukça yüksek bir puandı bu.
"Sen, tercih için ne düşünüyorsun?" Savaş içinde fırtınalar koparan konuyu açarken bile mutsuzdu. Utku'dan ayrılacak olmak onu çok üzüyordu. Ancak Utku'nun hayaliydi bu, üstelik onun hayatıydı. Bencillik yapıp kal diyemezdi. Sevgilisini her koşulda destekleyen adam olmak istiyordu. Onu duyguları yüzünden kısıtlayan biri değil.
"Hacettepe." Dedi Utku. Puanı yetiyordu zaten.
"Tabii. O zaman İstanbul'daki yurtlara bakıp-"
"Ankara'daki Hacettepe Üniversitesi'nden bahsediyorum aşkım." Utku ona gülerek bakarken Savaş şokta gibi bakıyordu.
"A-nkara mı? Yani." Cümleyi bir türlü kuramadığından Utku devam etti.
"Yani evet, burada kalıyorum. Buradaki tıp üniversitesine gidiyorum ve ne senden ne de eğitimimden vazgeçiyorum." Utku gitmeyi düşünürken bile göğsünde koca bir ağrı hissederken hayatta yapamazdı, Savaşsız yaşayamazdı bile. Bu yüzden burada kalmaya karar vermişti.
"Ciddi misin sen?" Savaş heyecanla sorarken Utku kafasını onaylar gibi salladı.
Savas anında belini kavrayıp ayaklarını yerden keserek etrafında döndürdüğünde az önceki o üzgün hali tamamen yok olmuştu.
Utku başta korksa da sonrasında bu çocukça sevince kahkaha atmadan edemedi. Savaş'ın mutluluğu belli ki kendi mutluluğundan onlarca kat daha fazlaydı.
"O kadar mutlu ettin ki beni." Derken onu yere bırakıp dudaklarını sıkıca öptü. "Deliriyorum sana, velet."
Utku hem içine sığmayan mutluluğu hissediyor hem de huzurla gülümsüyordu.
"Seni seviyorum, ela gözlüm." Derken yanağını okşadı sevdiği adama aşkla bakarken.
"Seni seviyorum, velet." Derken Savaş, onun da gözlerinde aşk vardı.
Dertsiz ve tasasız bir şekilde buluştu dudakları. Sakinlerdi ve dudaklarının arasından huzuru paylaşıyorlardı.
×
İlk kitabım bu şekilde bitti. Daha başlangıç olsa da özleyeceğim kerataları.
Okuyanlara, yorum yapıp oy verenlere teşekkür ederim.
Diğer kitaplarda görüşmek üzere
Eyvallah canolar
Eyvallah Savaşla Utku
Insta: Fromthemonlight
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1