üzgünüm bayım

233 32 16
                                    

"Kutlamalara kalacak mısın?"

Wooyoung, düğmelerini iliklediği ceketinden başını kaldırıp az önce yarıştan dönen arabasının tekerlerini söküyor olan Seonghwa'ya baktı. Mist, bugün pistte iyi iş çıkarmıştı. Beklendiği gibiydi, Jung Wooyoung Puta lakabı ile pistin tozunu attırmış, yarış öncesi arkasından sallanan tüm lafları bir bir yutturmuştu. 

"Yok. Yorgunum biraz. Eve geçeceğim. " İşin aslı, Puta olarak ortaya çıkıp The Ring'in bir numaralı yarışçılarından olduğundan beri git gide katlanan popülaritesi, bir noktada canını sıkmaya başlamıştı.

Wonderland üyelerinin kimliklerini gizli tutup tutmamaları kendi hassasiyetlerine bırakılmış bir konuydu. İsteyen kendisine bir lakap bulup suratını gizlemeyi tercih eder, isteyen ise asıl ismini kullanır ve yüzünü gizlemezdi. Wooyoung, hali hazırda moda sektöründe tanınan bir isim olan ikiz kardeşi ve onunla olan olağanüstü benzerliği yüzünden yüzünü gizlemek zorundaydı. Yarışlarda daima şapka ve maske takardı. Kendisine ait bilinen tek fotoğrafı twitter profilindekiydi, onun da kendisine ait olduğunu onaylamamıştı bile. Çoğu kişi tarafından temsili olarak görülüyordu.

İş yarışlardan sonra kutlama amaçlı yapılan after partylere geldiğinde ise ortalık karışıyordu. Wooyoung popülerdi. Özellikle after partylerde insanlar asla onu rahat bırakmıyorlardı ve sürekli suratını açması konusunda ısrar ediyorlardı. Rızası dışında gereğinden fazla sarkıntılığa maruz kalıyordu ve artık canına tak etmişti. Bu sebeple uzun zamandır after partyleri pas geçiyordu. Bugün olduğu gibi.

"Direk eve mi geçiyorsun?" Yunho, platform liftinin arkasından başını uzatıp dudaklarını büzerek söylediğinde, Wooyoung karşılık olarak giyiyor olduğu deri eldivenlerinden bakışlarını çekmeden başını aşağı yukarı salladı. Bugün sahiden eve gitmeyi kafasına koymuştu. Evine vardığı gibi yatağına atlayacak ve mis gibi bir uyku çekecekti.

Yunho ise aldığı karşılıkla üzgünce omuz silkip işine geri dönmeden önce boğukça söylenmişti. "Ben de bakımdan sonra Arriba'da biraz içeriz diyordum." 

"Sözüm olsun, haftaya kesin içelim aşkım." Woyoung onun söylenme şekli karşısında hafifçe gülümseyip ondan tarafa bir öpücük attı. Karşılık olarak diğerinden aldığı göz kırpma ile kıkırdayıp köşeye fırlattığı çantasını alırken hala tekerlerle uğraşıyor olan Seonghwa'dan yana bir bakış atmıştı. "Hongjoong hyung nerede? "

Hongjoong, her ne kadar Wonderland'da işi olmasa da sevgilisi nedeniyle her zaman civarlarda olurdu. Hatta Seonghwa'nın dükkana kapanıp bazı tamir boya işleriyle uğraştığı zamanlar yanında yatıp kalkardı. Bu yüzden onu ortalıkta göremeyince haliyle meraklanmıştı Wooyoung.

"Jiyoung ve sevgilisinin yıl dönümleri ya bugün." Seonghwa tek eliyle saçlarını geriye tarayıp ellerini beline koydu. Duyduklarıyla başını aşağı yukarı sallayan Wooyoung anımsar gibi çenesini yukarı kaldırmıştı. "Hmm, geçenlerde kendi kendine söylenip duruyordu. Cumartesi günü yıl dönümümüz ne hediye alsam diye. Ne olmuş?"

"Sevgilisi Joong'a yazmış. Kutlama için ev mi kiralamış ne, işleri birlikte ayarladılar da, çocuk bugün nöbetim var demiş, özür dilemiş. Seninki de neyse olsun filan demiş de üzgündü bayağı. Hongjoong gel seni evine bırakayım dedi şimdi sürpriz için ayarladıkları mekana götürüyor."

Wooyoung dikkatle dinlediği hikayenin sonunda koca bir kahkaha patlattı. "Vay vay vaay. Enişteme bak be! Daha tanışmak nasip olmadı ama esaslı adammış." Heyecanla yerinde sekerken kıkırdayıp el çırptı ardından. "Hahaha! Çok sevindim. Ben de bizimkinin dırdırları olmadan rahat rahat uyurum artık. Ooh."

cops and cars | woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin