"Şşt sessiz ol yoksa herkesi başımıza toplıyacaksın"
Bir an ne kadar bağırdığımı fark ettim ama okulda madem bunlar oluyor haber bültenlerinin elleri armutmu topluyor
"Haberlere çıktımı?"
"Hayır tabikii bu Kolejin sahibini tanıyorsun değilmi?"
"Evet hatta adamın adı Murat Özyiğit"
"Bu adam o kadar gururuna bağlıki okulun adı kirlenmesin diye Ailelere para ödeyerek ört pas ediyor hatta bu olayı okulda neredeyse hiçbir öğrenci bilmiyor çünkü eğer birisine anlatirsak bizi okuldan atarmiş ve eğitim hayatımız bitermiş ve sende bu yüzden kimseye söylemiyeceksin yoksa seninde başın yanar"
İçeriye bir anda coğrafya Hocası girdi ve derse geç kaldığımız için bizi uyardı saat hızlıca akıp gitmişti hocadan özür dileyip dersime girdim gerçi duyduklarımdan sonra derse asla odaklanamazdım
"Yeşim,Yeşim"
Coğrafya Hocası galiba bende birşey olduğunu anladı
"E-Efendim"
"İyimisin kızım biraz rengin solmuş bir lavaboya git elini yüzünü yıka gel bakalım"
"Teşekkürler"
Cidden rengim solmuştu tabi o kıza ne olduğunu düşündükçe başım ağrımaya başlamıştı ama beni asıl merak ettiren Çınar nasıl öldü kim onu bıçakladı belkide... Hayır hayır saçma hayal ürünü şeyleri düşünmeyi bırakmalıyım
"Gir"
Hocaya gülümsedim ve tam yerime geçicekken
"Daha iyimisin kızım "
"Evet hocam ama başım ağrıyor biraz dinlensem olurmu?"
"Tabi hatta istersen Aileni çağıralım"
"Hayır hiç gerek yok zaten 2 saat kaldı eve gitmemize dayanırım"
"Peki nasıl istersen"
Sırama geçip kafamı sıraya koydum uyumaya çalışıyorum ama ilk defa içimde bir rahatsızlık verici bir duygu var normalde hiçbirşeyi kafama takmazdım ama bu okul bu olay cidden beni fazla huzursuz hisettirdi ama kafama koydum bu olayı araştırmayı bırakmicam
"Yeşim uyan"
Mızmızlanarak gözlerimi açtığımda sınıf bomboştu tepemde Sena dikilmiş bana bakıyordu
"Okuldamı kalıcaksın"
Uyku sersemliğiyle
"Ne diyorsun be"
"Kızım okul bitti evlere dağıldı herkes hadi kalk"
Saate baktım saat 16:40'ı gösteriyordu
Çantamı topladım ve çıkışa doğru ilerledim babam gelmiş kapıda arabayla birlikte beni bekliyordu"İyi akşamlar uyuyan Güzel"
Kıkırdadı ve tam gidecekken
"Hey numaranı versene"
Dedim bir kağıda yazıp verdi arabaya bindim ve tabikii her anne babanın yaptığı gibi klâsik o soruyu sordu babam
"Ee günün nasıl geçti?"
"Güzel"
"Bu kadarmı"
"Başka bişey dememe gerek yok bence"
"Herzamanki Yeşim işte"
Arkamdan bir ses duydum ve Ablamı gördüm günün en güzel haberi
"Ablaa ne zaman geldin üniversiteden nasıl izin aldın ne zaman geldin kiminle geldin?"
Soruları sıralarken Ablam sözümü kesti
"Bu kadar çok özlediğini tahmin etmemiştim ayrıca hep bana ismimle seslenirdin ilk defa abla dedin"
"Yoo ne özlemesi Yaren -evet ablamın adı Yaren- sadece şaşırdım"
Bilmişlik taslamamdan hep nefret ederdi bende sırf sinir olsun diye ona hep bilmişlik taslarım
"Klâsik yeşim işte "
Bunu söyliyen babamdı
"Banane madem beni özlemedin bende sana Ankara'dan getirdiğim hediyeleri vermem"
"Ayy canım ablam kurban olduğum ablam sen bana ne bakıyorsun ben boş boş konuşuyorum şimdi bana o hediyeleri ver tabi ölmek istemiyorsan"
Babamda ablamda ikisi birden kahkahayı patlattılar
"Ne be komikmi?'
"Aslaa"
Biz ablamla birbirimize girerken çoktan eve gelmiştik annem tabiki bize ziyafet hazırlamıştı Ablamla koşu yarışı yaptık ilk mutfağa varan kazanır eğer ben kazanırsam hediyeyi vericek o kazanırsa hediyeler 1 hafta sonra verilecek babam hakemdi
"3-2-1 BAŞLA"
İkimizde koşmaya başladık ama Ablam benden önde gitmeye başladı bende altında kalmamak için ayağına çelme taktım sendeledi düşücekken son anda kalktı ve ben birinci olmuştum
"Zahmet olmasın sana Ablacım hediyelerin yerini söyle ben alıyım"
Babam ve Ablam bana ters bir bakış attılar
"Hile yaptın bu yüzden ablan kazandı Yeşim"
"Sen ciddi olamazsın baba hadi ama düşmedi sonuçta"
"Kural kuraldır küçük tavşan"
"BANA KÜÇÜK TAVŞAN DEMEYİN"
Hepsi birden kıkırdadı sonunda yemeğe oturduk ama yemekte içim rahat etmedi ve oflaya puflaya sordum
" Abla "
"Buyur'
"Canın çok yandımı?"
İçtiği şu boğazında kaldı öksürmeye başladı
"H-hayır"
"Anne siz Yeşime birşeymi içirdiniz normalde ölsem umutunda olmaz"
"Ya sende varya elinde olsa beni Azrail'in yerine koyacaksın"
"Tamam tamam"
Yemeği bitirdim ve Çok uykum gelmişti Telefonumdan bildirimleri kontrol ettim Dora'dan bir mesaj vardı
"Naber kanki hafta sonu birşeyler yapalımmı?"
"Çok iyi olur"
Cevap yazdıktan sonra telefonu sessize aldım ve yatağıma uzandım bugün olanları düşündüm ve tam o sırada uyuya kaldım...
"Yeşim"
Birisi bana sesleniyor
"Yeşim gel benimle oyna"
Gözlerimi açtım ve kırık dökük bir yerde uyuduğumu fark ettim
"Burası neresi lan"
"Yeşim gel benimle oyna"
Karanlığa Doğru seslendim
"Kimsiniz?"
Daha derinlerden bir ses geldi
"Öğrenmek istiyorsan daha derinlere gel"
Dahada derinlere giderken karşıma mumlardan oluşan bir yol çıktı yolu takip ettim yolun sonuna geldiğimde mumlarla çevrilmiş bir daire ortasındada bir göz gözün üstündeki sandelyede çerçeveli bir kız fotoğrafı vardı çok tanıdık geliyordu resime yaklaştım ve resimdeki kız...
BU KIZ ASLI DEMİR'Dİ
Devam edicek......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beynimdeki Canavarlar...
TerrorOkuldaki bir cinayet ve delirdiğini düşünmeye başlayan Bir kız.....