11.BÖLÜM

241 13 0
                                    

Cuma günü erkenden uyandım hazırlandım ve yanıma bir tişört aldım okula gittim tenefüslere fazla çıkmadım çıkış saati geldi hemen tuvalete gidip tişörtümü giydim biraz üstümü düzeltip servisçiye bu gün gelmeyeceğimi söyleyip durağa doğru yürümeye başladım seseler önümdelerdi biraz daha hızlandım Eren durakta bekliyordu

Sarıldık yanağına bir öpücük kondurdum ama artık ayrılık rüzgarları kesin olarak esiyordu otobüste birlikte oturup sınavı hakkında konuştuk sese 'ler gözlerini bizden ayırmıyordu kızılaya gelince indik ve birlikte her zaman birlikte gittiğimiz parka gittik

Kızılay her zaman kalabalık bir semttir ama bu parka pek gelen yoktur oturduk ilk beş dakka ikimiz de sustuk sonra
Eren: " Ben seni çok sevdim Dilan ellerini her tuttuğumda gözlerine her baktığımda biraz daha huzur buldum sesini her duyduğumda daha çok mutlu oldum biliyoruz ki son zamanlarda birbirimizden uzaklaştık konuşmadık buluşmadık ve ben üniversiteye gittiğimde aramız daha çok açılacak .
Bunu biliyorum ve bence sen de böyle düşünüyorsun (göz yaşlarımı tutamayıp ağlamaya başlamıştım başımı omzuna koymak çok hoşuma gittiğinden başımı elleriyle kavrayıp omzuna yaslayıp konuşmasına devam etti)
-Bu konuşmayı yapmak inan ki çok zor ama henüz hangi şehirde okuyacağım belli bile değil "
Dedi sesi epeyce titriyordu artık konuşamayacak hale geldi

" Haklısın" dedim

Suratıma baktı elleriyle tuttu gözlerimin içine baktı ben epeyce ağlamıştım Erenin gözleri dolmuş ağlamamak için dişlerini sıkıyordu

Sözlerine gerilerek devam etti

" Dilan prensesim ne olursa olsun minik suratlı cadımsın "

Demesiyle birlikte gözünden yaşlar dökülmeye başladı önce ellerimi tuttu sonra da sımsıkı sarılıp herşey için teşekkür etti .

Çok değiştim benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin