George:Şeyi duydunuz mu, Son zamanlarda adamın biri bizim buralarda adam kaçırıyormuş ve önları acıca vahşediyormuş
-Hayir duymamıştım
Gençler o akşam sahil kenarında içerken sohbet ediyorlardı. Dream George'a yaptığı en son ki şaka ile böbürlenip George'u delirtiyordu. Guruptan biri müzik açmıştı. Sıradan bir ortamdı. Birbirlerini sinir edip içiyorlardı.
George: Hadi içelim, Ed Kardeşlik testini getirsene
George bir şişe bira açtı.
Ed (random biri) kalkıp sahildeki arabadan biraz içki getirdi. Ve Dream'e bir Pet şişedeki birayı uzattı.
-Bu ne?
Ed: He özel bira
-Özel mi, kesin idrar tahlili falan
Herkes güldü.
George:Ed'in amcası bira yapıyor ve bu biralarda yüksek alkol bulunuyor yani tüm şişeyi içersen öz kardeşiz
Dream istemsiz bir kahkaha attı.
-Aman tanrım, bu hayatta duyduğum en komik şey bunu hangi filmden çaldınız? Buda mı gelenek?
George:İçebilicegini sanmıyorum
Bu söz Dream'i gaza getirdi ve tüm şişeyi saniyeler içinde kafaya dikti. Herkes onu alkışa tutular.
George:Aman tanrım, senin manyak
-Hah işte içtim
George:Çarpacak biliyorsun degilmi?
-Boşver
Akşamın devamında Dream aynı George'un dediği gibi feci sarhoş oldu. Ve o akşama dair her şeyi unttu
Sarışın gözlerini bir odada açtı. O kalbi duracaktı. Elleri,kolları, ayakları her yeri eski bir sandalyeye bağlıydı. Ağlamak istiyordu ama ağzı bant ile kapalıydı. Gece olanları hatırlamaya çalışıyordu ama olmadı.
O sırada odaya bir adam girdi. Dream olduğu yerde çırpındı.
Kalın bir ses: Boşuna uğraşma, kaçamazsın
Dream neredeyse ağlayacakti.
Adam bir kenarda duran benzin bidonunu aldı. Dream'in üzerine ve yere döktü.
Artık sonu gelmişti. Dışarıdan minik sesler geliyordu. Tek umduğu yakında kurtulmaktı ama bu mümkün değildi.
Dream kendini ağlamamak için zor tuttu.
Adam cebinden bir paket kibirt çıkardı, diğerinin elinde de bıçak vardı. O an işte bitmişti.
Adam kibriti yere attı...
Kibrit alev almak yerine söndü. Adamlardan biri istemsizce kahkaha attı.
"Süpriz!"
Bir anda bir konfeti patladı ve içeri Dream'in arkadaşları girdi. Nick elinde bir pasta tutuyordu. George bir anda maskeyi çıkardı.
Dream o an şoklar içinde olanları izliyordu.
George bantı çıkardı.
-Neler oluyor amina koyim!
Kamera tutan bir kız: George galiba intikamını beğenmedi.
-Ne!
George: Haha sana intikam alacağımı söylemiştim.
-Sen öldün George!
George: Beni öldürmen için sandalyeden kalkman lazım ve ben seni çözmem ama belik o çözer
-Will!
Will: Naber kanka
Drem sandalyeden kalkınca hemen ona sarıldı.
-Seni çok özledim
Will:Bende
George geri çekildi.
-Şimdin öldün sen!
Dream George'un arkasından koşmaya başladı.
George en sonunda pes etti ve 4 dk boyunca Dream'den dayak yedi.
George:Hayatımda yediğim en keyifli dayaktı.
Az önce tüm okul ve yan okul önünde şakalandın.
-Biri bana herseyi düzgünce anlatabilir mi?
George: Will iki gün önce beni aradı ve senin doğum gününün yaklaştığını ve sana bir süpriz yapmak istediğini söyledi. Bende bunu mükemmel şaka ile birlestirp sana unutulmaz bir doğum günü kılma kararı aldım. Bunu üzerine plana geçtik ve bu parti mekanını tuttuk. Ve bir parti düzenledik. Sonra sana verdiğimiz biranın içine uyku ilacı koyup sana verdik. Sende bayıldın. Üzerine döktüğümüz, şeyde su. He bu arada kardeşlik testi diye bir şey yok yeni uydurduk
-Biriniz bana hemen kuru bir tişört getirsin yoksa George'a dalıp üzerindeki tişörtü alicam.
Kızlardan biri tişört uzattı:
Ben Lucy
-Şey, sağol
Karl:Neyse hadi minik pastanı ye
Dream bir dilek diledi ve mumları üfledi. O sırada George sarışının saçlarından tutup kafasını pastay soktu.
George kahkahalara: Aman tanrım ikinci! Bir günde iki şaka!!!
Dream pastanın kremasini avuçladı. George'un suratına geçirdi.
-Hah! Karma!
Will ise bu anları kameraya aldığı için mutluydu.
Herkes içki içmeye başladı.
-Ben artık size güvenmiyorum
George: İyi fikir
Ama George'un da dediği gibi...
Bu onun unutulmaz dogum günü olmuştu.
