Merhabalar, hoşgeldiniz.
Daha önce yayımlayıp sonra kaldırdığım bir kurguydu. Yazım yanlışlarım olduğu için silip tekrar yayımlama kararı aldım.
Yazım dili basit, bölümler kısa. Sadece eğlenmek için yazılmış yirmi bölümlük bir kitap.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Keyifli okumalar dilerim.
🥅
Olmak istediğin nokta için çalış.
Hayatımda kendime her daim hatırlattığım, başarmak için çabaladığım o cümle. Ama bazen hayat sizin istediğiniz şeyler hakkında o kadar da cömert olmuyordu. Yataktan kalkmaya kendimi ikna etmeye çalışırken felsefik cümlelerle gaz veriyordum.
En sonunda zorla yataktan kalktım. Annemin beni parçalıycakmış gibi olan sesine yatmaya devam etmek mümkün değildi. "Gece maç özetlerini izle sonra sabah kalkama" diye bağırdığında oflayıp geriye doğru esnedim ve vücudumu esnettim. Yerde duran çoraba tekme attım ve köşede duran ufak kirli sepetine girdi. Gol.
Hayallerimde ben bir hayali forvettim.
Tabi gerçeklerin bununla hiç bir alakası yoktu. Banyoya geçip kendi aralarında savaş ilan etmiş olan saçlarımı düzelttim. Zaten yapılcak pek bir şey yoktu, saçlarım kulağımın biraz altında küt kesimdi. Çillerimi sevdiğim için fondoten sürmedim ve dudaklarımı renklendirdim. Üzerime bir tişört ve kot şort geçirdim. Renkli olan tek şeyim her zamanki gibi çoraplarımdı, beyaz çorap kenarlarında ise Gumball deseni vardı.
Odadan çıktığımda annem elime bir tost tutuşturdu "Neden cevap vermiyorsun sen bana" sanki cevap verince kızmıycakmış gibi. "Anne daha uyanamadım bile" diye homurdanmam onun umrunda değildi. "Eşref nerde" Eşref benden iki yaş küçük, beynini henüz kullanmaya başlamayan erkek kardeşimdi. "Erken çıktı" yine ne haltlar yiyecekti de erken çıkıyordu acaba. "Hadi gittim ben" yanağına bir öpücük kondurup hemen yola koyuldum. Okul evime otobüsle on beş dakikaydı, her sabah o lanet yere gitmekten nefret ediyordum.
Hayalim orda olup anlatılan dersleri dinlemek değildi, futbolcu olmak istiyordum. Sahaya çıkmak, insanlardan adımı duymak istiyordum. Benim yerim sıralar değil, sahalardı.
Ama annem kesinlikle izin vermemiş bütün hayallerimi çöp etmişti. Ne kadar çabalasam da onu asla ikna edememiştim. Onun hayallerini bana yaşattığının farkında değildi, bana gelip ne yapmak istediğimi asla sormamıştı. Yapmam gerekenleri söylemiş ben de ona uymuştum. Futbol hayallerim ise sahte şeyler olarak en derin kuyulara gömülmüştü.
Her şeye nefret kusmak istemiyordum ama otobüsten de nefret ediyordum, sinir olduğum her şey saçlarımı yolma isteği uyandırıyordu.
Kafamı bir yerlere vurmadan okula gelmeyi başardığım için kendimi tebrik ediyordum. Sınıfa girdiğimde her zamanki gibi sırama oturdum, neden her şey her zamanki gibiydi. Bir şeyler değişsin istiyordum.
"Yine sabah sabah neşe saçıyorsun" diyen en yakın arkadaşıma döndüm. "Mutlu olucak hiç bir şey yok" uzanıp yanaklarımı avuçladı, bunu her zaman yapardı. Alnımdan öptü "Tamam söz dersten sonra antreman izlemeye gidicez" yüzümde bir gülümseme oluştuğunda suratıma bir tane vurdu "Ne köpek bir insansın sen ya, beni görünce gülmüyorsun" her zamanki gibi gönlünü almak için ona yılışmaya başladım.
"Aysima çok sıkıldım her şey den" ona söylenmemle ellerimi saçlarına attı. "Sıkıldın biliyorum ama elimizden bu kadarı geliyor" ona da hak veriyordum, bazen hayallerim için yeterince direnmediğimi düşünüyordum. Anneme biraz daha ısrar etsem kabul edermiydi? kesinlikle hayır. Ama kendimi suçlamayı ve düşünmeyi bir türlü bırakamıyordum. Hoca geldiğinde sınıf sus pus olmuş ve derse odaklanmıştı. Ben yine odak problemlerimle savaşıyor hayallerimin içine çekiliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALİ FORVET
Teen Fiction"İkimizde birbirimizden hoşlanmıyorsak, sadece görevimizi yapabilir ve dağılabiliriz" Derin bir nefes alıp verdi. "Benim senden hoşlanmadığımı kim söyledi" _ Küçüklüğünden beri futbolcu olmak isteyen Aden, bu hayalini hep uzaktan izlemekle yetinmişt...