{2} Şarap inancı

89 36 115
                                    

Bir hafta sonra , bi adam zindanın kapısını açıp ve uyuyan gûzelleri uyandırıp "Beni takip edin" der

Koçovalı brohters onu takip ederek güverteye çıkarlar ve etrafa bakınırlar her yer denizdi

Adam "Benim ismim Sungur , Aeolus'un evlatlarının yemeği benden sorulur"

Yamaç "Ben yemekleri sevdim" der eh bi haftadır yediklerinin ne kadar lezzetli olduğunu biliyodu

Sungur önden yürüyüp bi merdiven ile aşağı inerken "Teşekkürler" der , Koçovalı brohters onu takip ediyodu

...

Mutfağa gelirler ve bi yan odayz geçerler , Sungur "Buradaki patatesleri soyup su olan kırmızı kaba atıcaksın" diyip Yamaça bi önlük ve soyma tarafı olan bi bıçak verir

Sungur Cumaliye önlük ve bıçak uzatıp "Bu soğanları ince olucak şekilde soyup içinde su olan mor kaba atıcaksın"

Sungur Selime önlük ve bize benzer ince bıçak verip "Şu taze soğanları temizliyiceksin ve su olan mavi kaba atıcaksın" der

Kahramanada önlük ve rende verip "Sende Cumalinin soyduğu soğanları yıkayıp şu rendeden geçirip siyah kaba dökücaksin"

Hepsi önlüklerini takıyoken Sungur camı hafif açar soğan kokusu içeriyi mahv etmesin diye ve kapıya ilerleyip "35 dakikanız var" diyip gider

Bizimkiler işe koyulur

Bi kaç dakika sonra içeri iki adam gelir , kısa olan "Merhaba , biz taze soğan ve patatesleri doğrayıcaz , onların doğrama şekli çok önemli bu yüzden bu işi çaylaklara vermiyoruz"

Yamaç "Saat kaç?" diye sorar çünki uykusu vardı

İkinci "Saat 5:30 , bi saate tüm uyuyan gemi ahalisi uyanîr"

Cumali "Sabah yemeğinuz bu mu?" diye sorar

Birinci taze soğanları ikinci patatesleri doğruyodu

Cumaliyle Kahramanın işi çabuk biticekti çünki yer soğanı az vuruluyodu yemeğe

Birinci "Bu günki bu" der

İkinci "Gemide iki öğün yemek verilir , bir kahvaltıda hafif yemek , ikincisi akşam yemeği doyurucu ağır yemekler"

Selim "Şu bi haftada anladığım kadarıyla öğlenler sadece meyve tüketiyosunuz"

Birinci "Evet , sağlık önemli"

Kahraman "İnsan bununla doyar mı derdim ama şu bi haftada anladım doyuyomuş"

.
.
.

Sungur yanında iki adamla gelir ve hazîr malzemeleri alıp mutfağa geri gider

Birinci koçovalılara dönüp "Yemek yarım saate hazır olur sizde o zamana kadar güvertede dolaşın"

İkinci "Dikkaf edin şu saatler zemin kaygan olur"

...

Bizimkiler güvertede gezinmek için bir birlerinden ayrılırlar

Yamaç geziniyoken çenesi minik kocaman gôzlü kıvırcık saçlı biri ile karş8laßır (Ahmet Hilmi Deler ile)

Yamaç "Aaa şeye benziyosun sen"

Adam "Evet buz devri Sid biliyorum" der gülerek

Yamaç elini uzatıp "Ben Yamaç" der

Adam onun elini sıkıp "Bende Ahmet" der

.
.
.

Selim geminin kenarıyla gezerken Ağayı fark eder

AEOLUS'UN EVLADI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin