"ölmek istiyorum." dan daha çaresizce olan söz nedir?
"yaşamak istiyorum..."
Az önce aynaya bakarken ilk defa o çelimsiz soğuk iğrenç bakışlı kızı görmedim. İlk defa yüzümdeki sivilcelerin sayısı, siyah noktalarım, gıdım ve göz torbalarım dikkatimi çekmedi. İlk defa gözlerimin içine baktığımda orada karadeliğe sürüklenirken kaderine razı olmuş bir ruh değil bir umut gördüm. Küçücük bir an, küçücük bir ışıltı.
Yıllardır kendimi bu kadar huzurlu bu kadar güvende hissetmemiştim. Hani öyle ekstra hiçbir şey de olmadı. O an hiçbir şey hakkında da düşünmüyordum olayın romantize edilecek bir tarafı yok yani ama hani geçenlerde demiştim ya çok yalnızım benim kendime ihtiyacım var diye, evet işte kendimi gördüm. Bana "Sen çok güçlüsün bunu da başarırsın! Hiç kimsenin daha önce ulaşamadığı yerlere ulaşacaksın. Sen eşsiz ve bir tanesin." dercesine bakıyordu.
O an kendimi çok güçlü hissettim. Omuzlarım daha az düşük başım daha kalkık gibi geldi. Oysaki bir saniye öncesiyle aynı şekilde duruyordum.
Bakış açısı tam da böyle bir şey. Olayın ya da durumun değişmesine gerek yok senin içinde ufacık bir şey değişse her şey değişmeye, dönüşmeye ve gelişmeye başlıyor.
Böyle hissetmeye daha ne kadar devam edeceğim bilmiyorum ama uzun sürmesini umuyorum.. yani sanırım.
Bir insan nasıl aynı anda hem sonsuz bir umut ve coşkuyla hem de sıkıntı ve yürek acısıyla dolabilir? Bir şeyler farklı olacak "olmalı" biliyorum ama bu beni korkutuyor. Gençlik böyle bir şey galiba. Bir yandan coşkuyla koşturmak isterken bir yandan göz yaşlarına hakim olamayıp hüngür hüngür ağlamak istiyor insan.
Eh umarım bu durumdan en az zararla çıkarım. Şimdilik herkese iyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
denemesel
Não Ficçãoöyle günce gibi deneme tarzı bir şeyler,düzenli olmayacak kafama ne eserse..