BABA DİYEBİLMEK

483 148 484
                                    

                           BABA DİYEBİLMEK

                   BANA BİR MASAL ANLAT BABA

Tatlı alayım mı, sen çok seversin. dedi babam telefonda. Hoparlöre verdirmiştim yine sesini duymak için, baba ya akşam geleceğini bilsen de özlersin.

Annemden önce ben bağırdım.

—Evet, çok sever annem tatlıyı babacığım al gel. Güldü ve tamam kızım dedi. Sevinçle evin içinde koşmaya başladım. Annemin yaptığı yemeklerin kokusu sindiği o evde. Birden bağırdığını duydum annemin.

" TARIK!"  Döndüm ona ve yanına gittim. Telefon elinden düşmüştü ağlıyordu hıçkırarak. Ne oldu diye soruyordum ama kulaklarıma babamın adını bağıran sesi doluyordu. Telefondan sesler gelmeye başladı.

"AMBULANS ÇAĞIRIN, HEMEN! "

Telefonda duyduğum seslerden sonra annem hızlıca  kalktı ve üzerime babamın aldığı o karnımı acıtan pantolonu ne kadar istemesem de giydirdi.

Ardından kendisi de çantasını alıp elimden tuttuğu gibi dışarı çıktık.

—Seni Selma teyzene bırakacağım kızım. Ne zaman gelirim bilmiyorum o yüzden sen uslu otur.

—Anne hani babam tatlı alıp gelecekti. O gelmeden nereye gidiyorsun?

Güzel gözleri doldu birden sonra bir şey demeden hızla yürüdü yine. Yürürken kahverengi saçları çok güzel savruluyordu. Bir keresinde babam da söylemişti bunu, annemin en çok saçlarına âşık olduğunu. Annemi çok izlerdik birlikte. Yemek yaparken, televizyon izlerken Babam ise arada bir bana dönüp annemin çok güzel olup olmadığını sorardı.

Başımı sallardım.

Selma teyzenin evinin önüne gelmiştik. Bizim mahalleden taşınmıştı o yüzden oraya giderken ellerim üşüyordu. Annem ayakkabılarımı çıkardıktan sonra bende ona eldivenlerimi verdim. Kış gelmişti, üşürdü. Bana baktı, birkaç saniye sonra eldivenlere. Ardından o sıcak gülümsemesini yollayıp evin önüne gelen taksiye binip gitti.

"Bulutlar kaybolmadan önce gel anne olur mu?" dedim ama taksiye çoktan binmişti.

Annem bir sonraki gün geldi beni almaya. Yanında babam yoktu. Gözleri şişmişti sessizce kapıýı açan Selma teyzeye bakıyordu. Ben ise gizlice onları salon kapısından izliyordum, dinliyordum. Selma teyze ne oldu diye sordu. Sesi korkuyor gibiydi yüzünün hali daha önce hiç görmediğim bir haldeydi.

Omuzlarından tutup tekrar aynı soruyu sordu. Annem titrek sesiyle sadece tek kelimeyle cevap verdi.

—" Öldü." Dedi. Selma teyze elini birden ağzına kapattı. Ben hala babamın neden gelmediğini düşünüyordum. Annem öldü demişti ama ölmek ne demekti ki. Bu kelimeyi en son babaannem için söylemişlerdi ve o günden sonra babaannem bir daha hiç bize gelmemişti.

Biz gitmiştik kaç defa ama orada da yoktu. Yoksa babam da mı ortadan kaybolmuştu? Yoksa o da mı bir daha gelmeyecekti?

O soruyu birde kucağımda tuttuğum oyuncak köpeğime sordum.

" Ölmek bir daha gelmemek demek mi Köpük?" Sesimi duyar duymaz annem yanıma koştu. Önce sımsıkı sarıldı, sonra yanaklarımı benim sayamayacağım kadar öptü. Ağlamamak için zor tutuyordu kendini bunu anlıyordum, gözünden bir damla yaş süzülmüştü. Elimle yavaşça sildim.

"Ağlama. O babaannem gibi yapmaz gelir ben biliyorum bizi bırakmaz." Gülümsedi. Sadece gülümsedi.

Tekrar eve gelmiştik. Bana banyo yaptırıp tekrar Selma teyzeye götüreceğini söyledi.

BABA DİYEBİLMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin