Bölüm - 2'den kesit

79 16 21
                                    

8 YIL ÖNCE - Canan

Ben miydim kızımı bu kadar yıkan, yaşadıkları mı? Bir avucu doldurmayacak kadar minik olan kalbini kıran, kendisinin varlığı mı yoksa babasının yokluğu mu?

Ah sevgilim, canım eşim. Bizi görüyor musun? Bak ne haldeyiz. Gitmeyi çok istediğinden miydi bizi böylesine çaresiz bırakışın. Yoksa hayat aklına bile getirmekten korktuğun yerden mi vurdu. Rahat uyu demek istiyorum, kendi uykumdan veriyorum sana geceleri. Gözyaşlarımı yine sana akıtıyorum rahat uyu diye. Bana kızma olur mu? Seni orada yalnız bırakıyorum diye bana kızma. Bizim bir Hasret'imiz var. Senin için öleceksem onun için yaşayacağım. Kızımız için.

Kızımı karşımda böyle görmek, bir sevgi veremeyecek kadar aciz hissettiriyordu. Bazı tesadüflerin insanın canını bu kadar yakacağını asla düşünemezdim. Sadece bir fotoğraf karesi, pembe çarşaflı bir yataktı kızımı karşımda içi sökülürcesine ağlatan. Kendinden nefret eden insan, yokluğunda arkasında kalanları bu hale getiriyordu.

**

''Kızım, ayağa kalk yapma böyle. Yalvarırım yapma!'' dedim gözyaşlarım arasında. Sayıklıyordu, sayıklamaları durmuyordu. ''Baba!'' diye haykırışları gözümün önünde beni de mahvediyordu. Sarılı olan bacağımdan ötürü hareket edemiyordum. Kızıma yetişemiyordum. ''Baban bizi görüyor, ağlama.'' yalanıyla büyüttüğüm kızım sanki babasına cevap veriyordu. Yalanlara bile inanacak kadar masumdu.

''Madem bizi görüyorsun, neden hala gelmedin!'' Halının üzerine kıvrılmış yatıyordu. Yine sessizliğe sığınmış, çaresizlik gücünü elinden almıştı. 'Çocuktur, atlatır.' dediğime bin pişman olduğum an. İşte bu andı.

HASRET

Annemin bana pişmanmış gibi bakan gözleri üzerimdeydi. Yaşları akıyordu, 1 metre uzağımda olan eli uzanmıyordu. Bana istediğim hayatı veremediği için suçlu hissettiğini zaten yıllardır gözlerinden anlıyordum. Saçlarına düşen aklar yüreğindeki yorgunluğun görünen bir kısmıydı. Belki içinde benim de yangınlara çevirdiğim kıvılcımlar vardı. Bu şu an aklıma geliyordu ve kendimi resmen beynimden vurmuştum.

Halının üzerinde kıvrılmış yatıyordum. Sinir krizinden çok susturduğum çığlıklarım beni az önce ezip geçmişti. Çok sakin hissediyordum, hiç olmadığı kadar sakin. Bacaklarımın arasına sıkıştırdığım ellerim üşümüştü, bir gözümden akan yaş burnumun üzerinden devam edip diğeriyle birleşiyordu. İnsan gözyaşı olmak ister miydi? Gözünde kahraman diye büyüttüğü babasını gözyaşı yapmak ister miydi? Ben istedim.

Biraz daha bekledikten sonra kendime geldiğimde anneme baktım. Başını arkasına yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Uyuyor diye düşünerek ses çıkarmadan odama geçtim, yatağımın üzerine sırtüstü uzanıp tavanı izlemeye başladım.

.......







____

Merhabalarr öncelikle. Bir kaç gün önce yazmıştım bunu, devam edip paylaşacaktım ama kesit olarak paylaşmak istedim.

8 yıl önceye tekrar döndük, bu masum ve acı hikayede kızımız neler yaşayacak hep birlikte göreceğiz, ben de bilmiyorum ve her şeyi akışına bırakıp yazacağım.

Sizden de bu konu hakkında bol tartışma ve yorum bekliyorum, belki sizler bana fikir verirsiniz ve bu hiç de fena olmaz.

Sınav sürecinde olduğum için az az yazıyorum ve daha sonra topluca paylaşacağım burada. Şimdilik görüşmek üzere meleklerim <3

BABA DİYEBİLMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin