...Bir süre öylece gözlerimin içine baktı. Ama öyle normal bir bakış değildi bu. Sanki beni ilk defa görüyormuş gibi bakıyordu. Tanımaya çalışıyormuş gibi, en derinden bakıyordu bana. Gözlerimin içinde hapsolmuş gibi bakıyordu. Hem hiçbir şey hissetmeden, hem de herşeyi hissederek.
Sonra birden gözünü yaklaşmakta olan kara bulutlara çevirdi. "Bak, bulutlar toplanmaya başladı. Dönmeliyiz. Toparlanmaya başlayalım istersen." Başımla onayladım onu ve piknik örtüsü üzerindeki şeyleri kenardaki sepete koymaya başladım.
Sonra telefonumun yokluğunu fark ettim. "Ediz, telefonumu çaldırır mısın? Otururken cebimden düşmüş olmalı." Cevap vermeden telefonunu bana uzattı. Ben de rehbere girip adımı aramaya başladım. "Ediz, beni telefonuna kaydetmedin mi?" Yine cevap vermedi ve telefonu alıp bir tuşa bastı. Geri verdiğinde aranan kişinin ismi 'Bitter Çikolatam'dı.
Ben aptal aptal ekrana bakarak sırıtırken Ediz bana titreyen bir şey verdi. Telefonum mu? Ediz'in beni kaydettiği isme bakmaktan onu aramayı unutmuştum. Ahh, ne kadar aptalım. Piknik örtüsünü elime alıp, sepetle beraber önden arabaya doğru giden Ediz'in peşine takıldığımda yağmur çiselemeye başlamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitter Çikolatam ❤
Teen Fiction...İşte o an midemdeki kelebekler Türkü Show açıp horon tepmeye başladı. Heyecandan kafayı öyle bir yemişlerdi ki, arka tarafta bir grup İsmail YK'nın şarkılarını karma yapıp bu şarkılarda tango yapıyordu sanırım. Hatta sanki bir tanesi diğerinin üz...