1

71 10 53
                                    

Selam canlar yeni bir serüvenin başlangıç noktasındayız 💅✨ daha önceki kitabımdada biraz bahsetmiştim zaten bu kitapta biraz daha drama yapmak istiyorum ve cringe olmaması için elimden geleni yapacağım. Neyse fazla tutmayayım iyi okumalar U³U

*Biiip biiip biiip biiip...*

"offff...."

İki dakikadır çalıp duran alarmın seslerine dayanamayıp yataktan doğruldum ve çarpılmış saçlarımı karıştırdım. Zar zor açtığım gözlerimi kırpıştırıp alarmı kapattım. Bilmem kaçıncı günüme gene yalnız başlıyorum. Yeteri kadar moral bozucu.. Bırakmak istemediğim yatağımdan kalkıp hazırlandım ve ağzıma birkaç reçelli ekmek atıp yola çıktım.

Apartmanın kapısını geride bıraktığım gibi yüzüme serin bir rüzgar esti. Dünkü yağmurdan ıslanmış merdivenleri inip kaldırıma
çıktım usulca. Az ileride bizim evin sahibi birisi ile konuşuyordu. Geçerken onada bir selam verdim ve adımlarımı hızlandırdım.

Hayatımda onun kadar iyi bir ev sahibi tanımamıştım. Uzun zamandır oturuyor olsakta severdi bizi. her ne kadar bunu bilsemde yinede yamuk yapmak istemiyorum ona. Onun gibi insan zor bulunur.

Minibüste yerimi kaptığım gibi kulaklıklarımı takıp playlistimi açtım. Canım anime izlemek istesede en son izlerken dalıp son durağa kadar kalmayı istemiyorum. (hayatımın en rezil anlarından birisi olabilir.) yol boyunca gittiğimde ne çizeceğini düşündüm. Bu hafta büyük ihtimalle çok ders olmaz. Herhalde... Tüm hocalara ismimi söyler otururum ve başka birşey yapmam. Çok kötü geçmez umarım. Geldiğimizi farkettiğimde yerimden sıçrayarak kalkıp yanımdaki adamın bana bakmasına neden oldum. Kibarca özür diledim ve acele ile minibüsten indim.

Durağın dibinde birazcık kulaklığımın karışan kablosu ile cebelleştim. Acele ile karışan düğümünü açamamıştım. Ve lanet olası bok bozulmuştu. Okulun ilk gününden bozularak beni bu korkunç ortamda tek bırakmıştı. Sinirden tekrar düğümleyip çöpe attım. Biraz çantamı karıştırdım ve bozuk siyah kulaklığı çıkardım. Bozuk olsada kulaklarımı ısıtıyordu. Yaz boyunca okulda pek bir bok değişmemişti. Sadece yerdeki solan sahayı tekrardan boyamışlardı. Birisinden sınıfımın yerini öğrenip koridoru yürümeye başladım. Önceki ile aynı sınıftı. Umarım insanlarda aynıdır...
Derken önceki sene beni salmayan dan;

—oo bak bizim kıvırcıkta gelmiş..

—naber lan zibidi.

Enseme yönelttiği elini hızlı bir hamle ile itip sınıfa yönelttiğim adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan edilen lafları siklemeden her sene kaptığım cam kenarı peteğin dibindeki arka sıraya oturup derin bir nefes çektim.

—aha gene geçti sırasına.

—bi daha sikseniz kalkmaz artık...

—ay cidden...

Her sene, her hafta, her gün... Aynı fısıldaşmalar. Duymadığımı sanmaları çok ironik. Şu okula ilk geldiğimdeki davranışları ile şu anki halleri tamamen zıt. Hepsi ikiyüzlü orospu çocukları. Özellikle kızlar. Hepsi gördükleri ilk yakışıklı erkeğe hal hareket yapıyorlar. Banada yapmışlardı. İlerde kocalarına etmeyecekleri iltifatlar duydum ama kanmadım. Şimdi ise lakabım ya palyaço ya tipsiz, mavili, piç evladı falan. Hepsi ulaşamadıkları şeylerden nefret etmek için varlar sanki.

Bunları daha fazla düşünmekten vazgeçip başımı sıraya koydum ve derse kadar uyumaya çalıştım.

Rindou'dan;

"kalk lan artık rindou dinozoru!!"

Yanağıma vurup durduğu elini ittirip boğuk sesimle;

"off tamam kalktım..."

༺not an angel | rinsou/ranhoyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin