13

29 3 9
                                    


hellooouuu

hellooouuu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gergince nefes verdikten sonra elindeki telefonu kilitleyip yatağının üzerine bıraktı Jimin. İçine düştükleri durum kalp kırıcıydı. Jungkookla büyümüştü aynı okullara gidip aynı sokaklarda oynamışlardı. İkisi de çok değişmişti bu süreçte tek değişmeyen şey Jungkookun ruh eşi konusundaki tavırlarıydı.

Çocukken de aynı hevesle anlatırdı, o günü düşünüp hayaller kurardı. 'Onu göreceğim ve dünya duracak, kalbim yerinden oynayacak bir daha hiç yanından ayrılmayacağım. Yıllarca biriktireceğim ona olan sevgimi ve o kadar seveceğim ki daha önce hiç sevilmedim sanacak." der dururdu.

Şimdiki durumsa onun bu hallerine şahit olmuş Jiminin canını fena halde yakıyordu. Ona bunu nasıl söyler, yoksa söylemeli mi emin bile değildi.

Yüzünde yalandan bi gülüşme yanına gidip aralarında çok da mesafe bırakmadan oturdu. Telefonunda izlediği şeye olan odağı bir saniye bile bozulmayan Jungkook yanına gelen Jimine izlediği videodan bir şeyler gösterip gülmeye devam ediyordu.

Gözlerini Jungkookun çiçeklerinden alamayan Jimin konuşmaya başladı.

"Ee Jungkook Mingyuyla nasıl gidiyor?"

Bir anlık duraksadıktan sonra geri izlediği videoya döndü.

"Ney nasıl gidiyor?"

"Ne bileyim baya yakınsınız son zamanlarda. Bişi yok mu aranızda?"

"Manyak mısın Jimin? Sence ben biriyle sevgili olsam gelip başının etini yemez miyim."

"Ne bileyim ya. Eskisi kadar konuşup anlatmıyorsun bana böyle şeyleri."

Yalandan üzülmüş gibi dudaklarını büzerek baktı arkadaşına. Bu haliyle eğlenen Jungkook telefonunu kapatıp yanına koyduktan sonra hafifçe oturduğu yerde toparlandı. İnanılmaz ciddi suratıyla konulmaya başladı.

"Jimin. Ben bunu Yoongiye yapamam."

Ne dediğini bi süre anlamayıp şaşkınca yüzüne baktıktan sonra sertçe vurdu arkadaşının koluna.

"Salak herif. Ne diyosun ya? Söyliyim Yoongiye de dövsün seni."

"Rüyasında" diyip yeniden sırtını duvara yasladı.

"Cidden söylüyorum bak. Ne oldu gerçekten aramıyor musun artık ruh eşini. Küçükken susmazdın onu bulacağın gün hakkında"

maybe my soulmate diedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin