please let's stay here forever

376 34 55
                                    

°°°•••°°°•••°°°

Lucifer Alastor'u saraydaki otoparkın oraya doğru götürdü. Alastor'un binmesi için kapıyı açtı ve onun için emniyet kemerini taktı. O üşümesin diye ısıtıcıyı bile açmıştı.

Alastor'un kulakları aşağıya düşerken araba hareket etmeye başladı. Kral arabayı güvenli bir şekilde sürdü. O da tüm yolculuk boyunca pencereden dışarıya, gecenin karanlığına baktı.

Kalbinde hiç anlamlandıramadığı bir his beliriyordu sürekli.

Ama...

Bu his hoşuna gitmişti.

Işıklarla çevrili büyük bir alana geldiklerinde sonunda siyah araba, diğer arabaların park edildiği yerde durdu.

Alastor yavaşça arabadan çıktığında dikkatini çeken ilk şey büyük, gösterişli giriş kapısı oldu.
Her yanı süslü ışıklarla çevrelenmiş, rengarenkti.

Alastor, içeriye baktı. Kalbi hızla çarparken kendisi için çok değerli bir şeyi anımsadı.

"Harikalar diyarı..." diye mırıldandı.

"Harikalar diyarına inanır mısın Alhastor?"

Lucifer çoktan arabayı terk etmiş, onun yanına gelmişti.

Alastor bir kaşını havaya kaldırdı.

Alhastor?

Her neyse.

İlk başta cevap vermemeyi düşündü ama Lucifer'ın yeniden onun elini tutuğunu hissettiğinde ışıltılı kapıyı izleyerek konuştu.

"Tabii ki inanıyorum. Ben küçükken rüyalarımda hep oraya giderdim. Ama o kadar uzun zamandır görmüyorum ki...Unuttuğumu sanmıştım."

"Bu gece o rüyalardan bir tane daha göreceksin."

"..."

Lucifer, Alastor'un elini çekiştirerek onu büyük kapıdan geçmesi için yönlendirdi.
Her yanı başka bir festival gibi görünen uzun sokaklarda ilerlemeye başladılar.

Alastor'un kalbi hızla çarpıyordu.
Yıldızların parlattığı bir gece, müzik, yanıp sönen renkli ışıklar...
Her şey, her an sanki bir masaldaymış gibi hissettirdi ona.
O kadar heyecanlıydı ki...
En son kalbinde çiçekler açtıran, içindeki boş kuyuyu dolduran o mutluluğun kaynağının ne olduğunu bile unuttu.

Gerçek...
Harikalar diyarı gerçek.

Kırmızı saçları olan adam büyülenmiş bir şekilde gülümseyerek fuarın etrafını izlerken cehennemin kralının onu seyrettiğini fark etmemişti.

Lucifer, onun etraftaki her şeyi gördüğüne emin olduğunda sonunda amaçsızca dolaşmayı bırakıp rastgele bir yerlere dalmaya karar verdi. Küçük bir standın önüne geldiklerinde eline alabildiği kadar elmalı tatlıyı aldı ve Alastor'a yedirmeye çalıştı. Kendisi de yemekten geri kalmıyordu tabii.

Tüm şekerleme standlarına ulaşmış, elmalı olan her şeyi tatmışlardı.

Elmalar...

Elmalar...

Daha fazla elma...

Alastor'un bu şekerli yolculuktan başı dönmüş, zihni bulanmıştı. En sonunda dayanamayarak çöplerin olduğu bir köşeye istifra edince Lucifer, onun tatlı şeylerden hoşlanmadığını anladı.

Kırmızı saçlı olan midesini hiç iyi hissetmiyordu ama yine de içinde sevimli kelebeklerin uçuşmasına engel olamadı.

°°°•••°°°•••°°°

ᴀᴘᴘʟᴇ ᴄᴏᴏᴋɪᴇs ᡣ𐭩 ʀᴀᴅɪᴏᴀᴘᴘʟᴇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin