1. Bölüm - SİYAH

79 38 4
                                    

Bugün babam, annem ve de erkek kardeşimi kaybetmemin 5. yılıydı. 14 yaşındayken kaybetmiştim ailemi. O günü dün gibi hatırlıyordum.

Babam ben okuldayken beni aramıştı ve okul çıkışıma beni almaya dedemin geleceğini söylemişti. Nedenini sorduğumda ise susmuştu bir süre. Daha sonra ise sessizliği bozan annem olmuştu. Bir şeylerin ters gittiğini hemen anlamıştım ama tam olarak kestiremiyordum.

Annem çatallaşmış sesiyle '' Hira, hatırlıyor musun? Sen küçükken yalnız uyumaktan korkuyordun ve ben de sen uyuyana kadar yanında kalıyordum ve sana hikaye anlatıyordum... ''

'Anahtar' hikayesi. Annem bana her gece bu hikayeyi anlatırdı. Kendisi uydurmuştu ama o kadar güzeldi ki hikaye, her gece dinlemekten hiç bıkmadım, bıkamazdım ki zaten. Çünkü annem anlatıyordu bana o hikayeyi.

'' ...O hikayeyi unutma. Sana diğer anneler gibi gündüzleri hiçbir zaman vakit ayıramadım farkındayım. Hep bakıcılarla ya da dedenle kaldın ama üzgünüm. Seninle tek vaktim gecelerdi. Bu yüzden senin aklında geceleri okuduğum hikayeyle kaldım. '' dedi. Sesi iyice titremişti.

'' Anne iyi misin ? Neden bana bunları söylüyorsun ? '' dedim.

'' O hikayeyle de kalmaya devam edeceğim. Önünde bir hayat var ve bu hayattan korkabilirsin. Korkmak kötü bir şey değildir kızım. Eğer akıllı olursan korku seni zalim veya korkak yapmaz. Korku seni iyi yapar. Kim demiş ki zaten korkmak kötüdür diye ? Karşına gelecek zorluklara karşı dimdik dur ve kendini göster. Ama asla zalim olma ve de intikam alma. '' dedi.

'' Anne bu kadarı yeter. Ben bir çocuk değilim. Bir şeyler dönüyor ve bana bunu söylemiyorsunuz ? Hem bu konuşma da ne böyle ! Sen beni- '' diye sözüme devam edecekken karşı taraftan bir ses geldi ve annem anında '' Seni seviyorum Hira ! Dedeni bekle ! '' diyerek telefonu yüzüme kapatmıştı.

O gün annem ve babamla son konuşmamdı... Çıkışta dedem beni arabasına bindirmişti ve uzun bir süre sonra evimizin önünde durmuştuk. Belki de o kadar uzun bir süre geçmemişti. Belki de 14 yaşındaki bir kızın yanında oturarak ona bakan hisleri kendisini rahatsız etmiş ve bir an önce arabadan inmek için sabırsızlanmıştı.

Arabadan indikten sonra kapıya ilerledim. Dedem de arabadan inmişti ama arabanın arkasına doğru ilerlemişti. Kapının önünde durduğumda kapının aralık olduğunu fark ettim. Endişelenmiştim. Arkamı dönüp dedeme baktım. Dedem arabanın bagajından iki valiz çıkarmış bana doğru geliyordu. Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama kötü şeyler olduğunu hissediyordum. Hissediyordum işte !

Dedem yanıma geldiğinde '' Kapı açık '' dedim. Dedem bana baktı. Gözlerine baktığımda tek gördüğüm tedirginlikti. Hayır, hayır ! Tedirginlik değildi bu gördüğüm ! Korkmuş muydu dedem ? Hayır, hayır ! Korkmuşta değildi. Gözlerimin tam içine bakıyordu. Sanki bu duygu acıma duygusuydu. Dedem bana acır gözlerle bakıyordu !

'' Zavallı çocuk '' diye mırıldandı. Nefesini dışarı verdi ve kolumu sert olmayan bir şekilde tuttu. İçeri girdiğimizde çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Her yer dağılmıştı. Dedemle yukarı çıktığımızda odama gittiğimizi anlamıştım. Ben şok olmuş bir şekilde sadece dedeme itaat ediyordum hareketlerimle. Dedem odamın kapısını açtıktan sonra bir bana bir de odama baktı ve sonra '' Hira burada bekle. '' dedi ve içeri girmişti.

Dayanamadım ve ben de odaya girdim. Eşyalarım dağılmış, dolaplarım boşaltılmıştı. Ellerimi ağzıma götürerek sessizce ağlamaya başlamıştım. Sessizce. Bağırmak istiyordum ama sadece sessizce ağlamıştım. Dedem eşyalarımı iki valize de koydu ve aşağıya indik. Valizleri arabaya yerleştirdi. Beni de arabaya bindirdi. Arabada ağlamaya devam ediyordum. Evimiz neden bu haldeydi ? Annem, babam ve özellikle bu saatte evde olan kardeşim neredeydi ? Neden dedem susuyordu ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin