4'

437 45 13
                                    


Selammm, nabersiniz ya?

Bölüm biraz geç gelmiş olabilir, üzgünümm. 🤧

Okunma, oy ve yorum sayısı az olduğundan yazma hevesim gelmiyor bu fic için ya :(

Neyse, olur öyle şeyler. Canım ne zaman isterse o zaman yazarım ben de 💅🏼🙄

Kontrol etmeden atıyorum, yazım yanlışlarım varsa görmezden gelin lütfen.

Keyifli okumalar!

______________________________________

Gözüme gelen güneş ışıkları ile kaşlarım belli belirsiz çatılırken diğer tarafa dönmeye çalıştım. Ancak bu girişimim, bedenimde hissettim ağırlık yüzünden başarısız olmuştu.

Gözlerimi küçük bir zorlukla aralamayı başardığımda, kafamı kaldırıp üstüme baktım.

Yanında uyuduğum Jungkook, iki koluyla birden belime sarılmış, bir bacağını bacaklarımın üstüne atmıştı. Yüzü ise boynuma en yakın şekilde yastığımın üstündeydi.

Sessizce kıkırdayıp kolları arasından çıkmaya çalıştım. Yavaşça üstümdeki kolunu kaldırıp, bacaklarımı bacakları arasından kurtarıp yavaş ve sessiz hareketlerle yataktan kalktım.

Dağınık bir şekilde kasıklarında duran örtüyü çekip omuzlarına kadar örttüm.

Kendime engel olamadan işaret parmağımın tersi ile yüzünü kapatan siyah saçlarını geriye doğru attım. Elimin tersiyle beyaz tenini okşadım, daha sonra onu uyandırmamak için parmak uçlarımda yürüyerek sessizce odadan çıktım ve aşağı indim.

Aklıma gelen ani fikir ile mutfağa girdim. Jungkook uyurken ben de bize güzel bir kahvaltı hazırlamıştım.

Salgılamayı kesemediğim feromonlarım yayılarak bütün evi sarmıştı, kokum her yere dağılmıştı.

Bugünün haftasonu olması nedeniyle okul yoktu, bu yüzden rahattım.

Tamamen hazır olan masaya son bir kez göz gezdirdim. Hiçbir şeyin eksik olmadığına karar verdiğimde, Jungkook'u uyandırmak için yukarı çıktım.

Yavaşça odanın kapısını açıp içeri girdim ve kapıyı aynı yavaşlıkla kapattım.

Jungkook'a baktığımda, üstüne örttüğüm örtüyü bacakları arasında toplamıştı, yüzünü gömdüğü yastığım ise kolları arasındaydı.

Onun bu dağınık hali bana kendimi hatırlatmıştı. Uyuma şeklimiz neredeyse aynınydı. İkimiz de bu kadar dağınık yatarken, birimizin yataktan düşmediğine şaşırmıştım.

Adımlarım yatağın önünde durduğunda, yatağa oturup sırtımı başlığa yasladım.

Parmaklarım yumuşak saçları arasında hafif bir gezintiye çıkmıştı. "Jungkook..."

Fazla sesli olmayan çağrıma karşılık sadece kıpırdandı. Ardından daha yüksek bir sesle konuştum. "Jungkook, uyan hadi."

Bir yandan ona seslenirken diğer yandan da yüzünü ve saçlarını okşuyordum.

Zorla araladığı gözlerini kısarak, uyku sersemi bir şekilde yanağına yaslı avucuma burnunu sürterek derin bir nefes aldı.

Daha sonra kafasını yastıktan kaldırıp, bol olması nedeniyle açılan tişört sayesinde çıplak karnıma koydu. Kollarını, yatak başlığı ve sırtım arasında oluşan boşluktan geçirip belime sardı.

Serendipity - TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin