17.Kelebek/Türk kahvesi

24 5 0
                                    

Duman/Aman aman

Seksendört/Sabah olsun

Şekersiz/Birini bul sakın üşüme












"Selam."
Masaya yaklaştığımda Caner'e selam verdim.Dün buluşmak istemişti,sabah konum istediğimde ise bu kafenin konumunu atmıştı.
"Selam."
Karşına geçip oturduğumda boğazını temizledi ve garson çağırdı.
"Ne içersin veya aç mısın?"

"Aç değilim sağol,türk kahvesi alırım."

"Tamam,bize iki türk kahvesi,sade olsun." Ben sade istediğimi söylememiştim çünkü Türk kahvesi nasıl olursa olsun içerdim.Fakat sadeyi daha çok seviyordum ama o bunu nereden biliyordu? Ya da kendi öyle içtiği için ve bende belirtmediğim için sade demişti.off biraz daha içimden düşünürsem kafayı yerdim.
"Ee nasılsın? Ne konuşacaktık?"

"Şey kahveler gelince konuşalım olur mu?"

"Tabi,olur."
Beş dakika sonra kahveler gelmişti ve onun konuşmasını bekliyordum.

"Ceylan bana birşeyler anlattı daha doğrusu ağzından kaçırdı fakat ben herşeyi anlatmasını isteyince anlatmak zorunda kaldı."

"Neyi anlatmak zorunda kaldı?" Gerilmiştim.Neyi ağzından kaçırmıştı ki?
"Sen..."

"Ben?"

"Şey..."

"Ney?"

"Ceylan senin benden hoşlandığını söyledi."
AMAN TANRIM.
CEYLANI ÖLDÜRECEKTİM.
Kesinlikle bunu yapmalıydım.

"Şey yani evet bir zamanlar hoşlanıyordum."

"Yani şimdi hoşlanmıyor musun?"

Of ne diyecektim ki? Harbiden bıkmıştım yetmişti yetoydu yani.

En önemlisi Ceylan'ı öldürecektim.

Bölüm sonu.





Oy vermeyi unutmayın.




Yazım hataları kitap bittikten sonra düzeltilecektir.

Mavi Kelebek / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin