21.Kelebek/Yumruk

17 5 6
                                    




Kendimden hallice/Hatamı dansa kaldırdım

İrem/Hayalet sevgilim

Sezen Aksu/Seni kimler aldı

...






"Saçmalama!"

"Saçmalamıyorum Alev'den cidden hoşlanıyorum,ve bunu bilmen gerekir diye düşündüğüm için sana söylüyorum."
Ne diyordu bu göt lalesi.

"Caner! Kes sesini saçmalama!"

"Alev'i seviyorum tamam mı bu bir hoşlantıdan fazlası hatta."
Bu cümleyi kurduğuna umarım pişman olmamıştır çünkü ben şuan ona attığım yumruktan pişman olmamıştım.Sonradan bulduğum kardeşimi birde en yakın arkadaşım ile paylaşamazdım.

Attığım yumruğa karşı bir tepki vermemişti bu beni daha çok sinirlendiriyordu.

"Neden duruyorsun,dövsene oğlum beni sen nasıl benim kardeşimi seversin desene!"

"Deneyeceğim lan konuşmayacağım senin ile,siktir git ne halin varsa gör!"

"Asıl sen saçmalıyorsun Ateş ikimiz de olgun insanlarız,ve birbirimizden hoşlanmamız normal."
Alev de bundan hoşlanıyordu değil mi? Ama bu nereden biliyordu.

"Alev senden mı hoşlanıyor?"
Ağız aramaktan zarar gelmezdi.

"Diyelim ki hoşlanıyor birbirimizi seviyoruz diyelim,tepkin ne olurdu?"

Onu orada bırakıp yürümeye başladım,Alev uyandıysa beni göremeyip üzüleceğini biliyordum.

Hastaneye gitmem lazımdı.

"Nereye!" Arkamdan bağırıyordu ama duymamazlıktan geliyordum.
Aslında kardeşimin yabancı bir insan ile birlikte olmasından ise tanıdığım insan ile birlikte olması iyi olabilirdi fakat bunları hazmetmem lazımdı.

"Bekle bende geliyorum!"

Bana yetişip arabasına bindi.
Bende binip arabayı hastaneye sürmeye başlayınca,oda peşimden geliyordu.



💚💚



Hastaneye gelince arabadan indim danışmana sorunca çıkış işlemlerinin hala yapılmadığını söyledi,açıkçası bu beni rahatlamıştı.
Caner'de arkamdan geliyordu.

Odaya gelince kapıyı açıp içeri girdim içerde annem ve babam vardı,Alev uyuyordu.Hiç uyanmamışmıydı.

"Oğlum,neden telefonlarımızı açmıyorsun?"
Beni mi aramışlardı.

"Telefonum evdeydi,beni mi aradınız?"

"Evet aradık Alev'de merak etti seni o söylemeden söyleyeyim sana kırgın."

Böyle birşey olacağını biliyordum.

"Uyandı mı?"

"Evet uyandı,doktor strese bağlı midesinde kasılma ve bulantı olduğunu söyledi ve soğuk almış ateşini düşürdüler serum bitince gideceğiz."
Stres yaptığını biliyordum ama o kadar mı fazlaydı.

"Tamam ben uyanmasını bekleyeyim."
Serum bitmek üzereydi zaten.

Serum bitince hemşire gelip serumu çıkardı,bu sırada Alev hala uyanmamıştı Caner'de neredeydi bilmiyordum.

Alev'i kucağıma alıp odadan çıktım.Babam çıkış işlemlerini yapardı.

Aşağı inip çıkışa doğru yürürken Caner'i gördüm.

Bize doğru gelip konuştu.

"Nasıl? İyi değil mi?"
Telaşlı gözüküyordu.Ve bu beni sinirlendiriyordu.

"İyi."

"Ben çıkış işlemlerini hallettim hadi gidelim."
Bu çocuğa sağlam bir dayak atmak istiyordum.

Hastaneden çıkıp arabaya bindik ben arkaya oturup Alev'i tekrar kucağıma aldım.
Babam arabayı sürüyordu Caner ise yine bizi takip ediyordu.

Alev ile kaldığımız eve gelip içeri girdik.
Uyanınca ne tepki vereceğini kestiremiyordum.

Alev'i odasına çıkarıp aşağı indim. Annemler Caner ile çay içiyorlardı hangi arada hazırladıklarını bilmiyordum.
Yanlarına gidince banada bir bardak doldurdular fakat hiç içesim yoktu.

Annemler sohbet ederken merdivenleri inen Alev salona girdi onun girmesi ile herkes susmuştu.

Ayağı kalkıp ona sarıldım fakat o bana sarılmadı hatta resmen beni ittirip koltuğa babamın yanına geçti.
Bunu salonda bulunan herkes fark etsede seslerini çıkarmadılar.

Alev ne kadar kızarsa kızsın babamın yeri onda hep ayrıydı bunu sabah daha iyi anlamıştım.

Alev babamın göğsüne sinip uyumaya devam etti.

"Nasılsın kızım?"

"İyiyim baba.Sadece hala uykum var."

"Peki kızım."

Caner bana kaş göz yapınca dışarı çağırdığını anladım.

Bahçeye çıkınca konuşmaya başladı.

"Alev'e kızma bence haklı sonuç olarak sen ona her zaman yanında olacağına dair söz vermiştin."

"Söz verdiğimi biliyorum sen çağırmasaydın orada olacaktım zaten."

"Ben sana hastaneye geleyim dedim sen kabul etmeyip sahile getirdin beni."

"Sus! Suçlu sensin."

"Hayır Ateş kendi suçunu bana yüklüyorsun ama abartıyorsun Alev eninde sonunda senin ile konuşacak."
Acilen susmalıydı zaten hem kendime hem ona sinirliydim.Biraz daha konuşursa sıkı yumruğum yüzünde patlayacaktı.

"Caner sus."

"Neden susayım lan doğru konuşuyorum kendi hatanı kabul etmeyip benim üs-" cümlesini tamamlayamadan yumruğum yüzünde patlamıştı bu defa sahildeki gibi yapmamış karşılık verip bana yumruk atmıştı.
Yakasını tutup duvara yasladım ardından yumruklarımı yüzüne geçirdim.
Asla kan akıtmıyor aksine ona fazla ve kalıcı hasarlar vermemek için dikkat ediyordum.

Alev'in dışarı çıkması ile Caner'i bırakıp ona döndüm.

"Şimdide bana olan sinirini sevgilimden mi çıkarıyorsun?"

Ne diyordu bu?






Bölüm sonu.






Oy vermeyi unutmayın:)

Yazım hataları kitap bittikten sonra düzeltilecektir.
















Mavi Kelebek / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin