Ben Atlas Maddi durumumuz yüzünden büyük büyük dedemin evine taşınmak zorunda kaldık. Ben istemiyordum babam günlerdir işi yüzünden eve gelmiyordu. Geceydi eve gelmiştik ev kocaman ve eskiydi çok korkutucu görünüyordu evi temizledik mutfağa girdiğimizde kilerin orada bir sürü kavanozda bal vardı gözlerimize inanamadık buna anlam veremedik. Malesef akşam yemeğine bal yemek zorunda kalmıştık. Uykumuz gelmişti odalara giderken ikiz kardeşim Kaan ben bu odada uyuyacağım dedi ben hayır ben uyuyacağım derken ablam Defne geldi "neden tartışıyorsunuz" dedi bizde oda için dedik o an annem geldi bize kızdı ve ikimizinde aynı oda da yatmamızı istedi ben ısrar ettim annem daha da sinirlen di aynı oda da uymak zorunda kaldım. Sabah olmuştu annem anahtarlığının kaybolduğunu söyledi bana sen mi aldın dedi ben almadım desemde yine de kızdı Ablam antreman kılıcını kaybetmiş ti bana gelip benim aldığımı söyledi fakat ben almamıştım herkes beni suçluyordu. Ben huysuz ve inatçı bir çocuktum ama bunları ben yapmamıştım peki ne olmuştu eşyalara? Kaan ise gözlüğünü kaybetmiş ti annem gelerek:
- Annem:Bu kadarı yeter artık Atlas çabuk aldığın eşyaları geri ver!"
- Atlas: anne ben almadım eşyalarınızı anlamıyor musunuz ?
-Annem: sen almadıysan kim aldı peki ?
-Atlas: bilmiyorum
Tartışmamızdan sonra annem biraz sakinleşmiş ti akşam olmuştu yemek yedikten sonra herkes uyumaya gitmişti bende dişlerimi fırçalıyordum duvarın içinden bir tıkırdı sesi duydum önce duymamazlıktan geldim fakat duvarın içinde bir şey sürekli hareket ediyordu yanımdaki demir sopayı alıp duvara vurmaya başladım ev eski olduğu için ağaçtan dı ve biraz çürümüştü duvara vurur vurmaz delindi ben vurdukça içerideki şey hareketlendi ses nereye giderse oraya vurdum duvar delik deşik olmuştu annem geldi bağırarak " Atlas sen ne yaptığını sanıyorsun bunu neden yaptın" dedi duvarın içinde bir şey olduğunu söyledim fakat inanmadı ve yere dökülen parçaları temizleyip yatağıma gitmemi istedi yeri temizleyip odama çıktım. Fakat o sesin neyden geldiği çok merak etmiştim. Bunu düşünürken uykuya dalmışım gözlerimi açtığımda sabah olmuştu Defne kahvaltı için bizi çağırdı her gün bal yiyorduk bundan bıkmıştım annem sürekli ekmek bal yapıyordu bir de domates vardı neden balın ve domatesin çok olduğuna hala anlam verememiştim. Tam yemek yerken birden benim dün gece deldiğim duvarın ön yüzü çöktü şaşkınlık la bakan Kaan annem ve ablam bana bağırmaya başladı beni çok kötü azarlıyorlardı birden Kaan "durun duvarın orda bir şey var" hepimiz duvara gözümüzü diktik ve daha dikkatli baktığım da bir ip olduğunu fark ettim büyük ihtimal yukarı çıkan bir asansör gibi bir şeydi. Ama şaşırdıkları o değildi ablamın kılıcı annemin anahtarlığı ve Kaan'ın gözlüğü onun içindeydi. Onlarda inanamamıştı eşyaların orada ne işi vardı ki fakat buna fazla aldırmadılar ben hariç eşyalarını aldıktan sonra annem işe Kaan odaya Defne de antreman yapmak için bahçeye çıktı. Bende gidip o şeyin ne olduğuna bakmak ve incelemek için yeniden bakıyım derken içinde bir anahtar buldum nerenin anahtarı bu diye düşünürken bizim oda da bir sandık olduğunu hatırladım belki onundur diye odaya çıktım anahtarın üzerindeki sembol ile sandık üzerindeki sembol aynıydı o an çok heyecanlanmıştım anahtarı sandığın deliğine soktum ve çevirdim. Sandık açıldı içinde ne olduğunu çok merak ediyordum kapağını açtım ve içinde sadece kitap olduğunu gördüm bu kitap çok eskiydi yüzü tozlanmıştı ve kurdale ile sarılmış mühürlenmişti.