Okumaya başlamadan önce sizden ricam yılsıza basmanız ve kitap hakkında ki düzüşüncelrinizi belirtmeniz keyifli okumalar
☆☆☆
"Yamaç, Yamaç uyan kardeşim UYAN LAN UYAN"
Salih dizlerine yatırdığı kardeşinin saçlarını okşadı
"Ölme babamın oğlu sende bırakma beni"
Ne kadar kardeşine seslensede gözlerini açmamıştı.
"Babamın oğlu uyan" sesi titremişti adamın yüreğinde öyle bir acı vardı ki ne onun ne de başkasını dindirmeye gücü yetmezdi bu acıyı"
Alnını kardeşinin alnına yaslayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı
"Ah be babamın oğlu neden yaptın bunu neden atladın o kurşunun önüne"
Kardeşinin son sözleri aklına gelince acıyla gözlerini kapattı.
3 saat önce
Salih ve Yamaç yanyana oturmuş eve saldırının kim oldugunu bulmaya çalışıyordu biri nedetin getirdiği belgelere bakarken biride kamera kayıtlarını inceliyordu.
Vartolu çalan telefonla elindeki belgeleri bırakıp cebindeki telefonu almıştı.
Bilinmeyen numara yazısını gören ikili birbirine baktı. Biri onu görüntülü arıyordu.
Salih aramayı açıp görüntünün açılmasını bekledi kim aradı bilmiyordu ama bir şeyin peşinde oldugunu biliyordu
Karşısında elleri ayakları bağlı kadını görünce hızla ayağa kalktı
"Bırak lan onu"
"Ooo vartolu bey nasılsınız. Sen gelmeyince biz de karını misafir edelim dedik"
"Kimsin lan sen ne istiyorsun ondan bak eğer ona bir şey olursa senin belanı s*****'im anladın mı lan beni p***** *******"
Adam elleri kolları bağlı saadete bakıp kocanda amma küfürbaz küfürbazmış dedi.
Yamaç:Ne istiyorsun
"Ooo Yamaç beyde gelmiş nasılsınız Yamaç bey"
Yamaç:uzatma ne istiyorsan söyle
Yamaç ablasına bir şey olmasından deli gibi korkuyordu
"Şimdi Yamaç bey Saadet ve İdris elimde eğer onları sağsalim istiyorsanız attığım konuma geleceksiniz"
"LAN SENİN BEN ******* ULAN İT GÜCÜN ONLARA MI YETİYOR KANSIZ P**"
"Ahahhahaha sülalemi rahat bırak be vartoli neyse attığım konuma gelin "
Adam telefonu kapattınca Yamaç hızla abisine sarıldı
"İyi olacaklar onları kurtarıcaz"
Salih elindeki telefonu yere düşürmüştü sıkıca kardeşine sarıldı.
"Çok yoruldum be babamın oğlu"
***
(Aslında daha uzun yazacaktım ama şuan uzun uzun yazasım gelmedi detayları geçiyorum daha sonra düzenlemeye alırsam yazarım belki ya da ileride anı olarak yazarım bilemedim direk asıl hikayeye geçmek istiyorum artık)
Salih ve Yamaç adamın attığı konuma gelmişlerdi ama ikisi de yakalanmıştı 3 gündür burada işkence görüyorlardı
Salihin en çok canını yakansa saadetin ona ihanet etmiş olmasıydı.
İkisi çukurda bir adamları sayesinde iplerden kurtulmuştu neyseki Yamaç akıllılık edip birine konumu göndermişti ama malesef salihin tuzak kurduğunu düşündükleri için kimse onları kurtarmak için gitmemişti çünkü onu kaçıran adamların bunun içinde bir planı vardı adamlar bütün çukuru kandırmıştı onları kurtarmak için sadece bir kişi geldi o da geçmişte salihin hayatını kurtardığı çocuktu.
Salih iplerden kurtulduğu gibi karşısında ki çocuga sarıldı
Salih:sen iyisin demi bir şeyin yok
*iyiyim ba- yani Salih abi
Salih ona gülümseyip saçlarını öptü kulağına bir şeyler fısıldayıp sırtını sıvazladı
Yamaçıda çözdükten sonra dışarı çıktılar etrafta kimse yoktu
"Bunda bir iş var"
Yamaç"Tuzak büyük ihtimalle
*araba şurada ben gidip getireyim
Salih başını sallayıp duvara tutundu ayakta durucak hali yoktu yamacında ondan farkı yoktu
Bir iki dakika sonra çocuk gelmeyince ikiside endişeyle birbirine baktı Salih tam çocugun gideceği yere yürümeye başlayacakken yamacın bağırmasıyla ona döndü ama artık çok geçti.
Yamaç salihe gelen kurşunun önüne atlamıştı
"Y-yamaç kardeşim"
"A-abi yaşa olur mu benim için de yaşa sen mutlu olmayı hakediyorsun"
"İkimizde yaşıyıcagız babamın oğlu ölmek yok tamam mı ölmek yok"
Yamaç salihe gülümseyip gözlerini kapadı
Salih korkuyla kardeşini sarstı. Canından can gidiyordu kardeşi ölemezdi onu da kaybedemezdi
"Yamacım uyan. Uyan abicim hafi uyan daha çok gençsin çocukların babasız kalsın mı istiyorsun hadi uyan kardeşim"
Sol gözü kızarmaya başlamıştı bügün gözünde ki o kırmızı sürme daha da çok belirginleşmişti ne çok severdi annesi o sürmeyi meleklerin hediyesi derdi
Ama bügün acıdan daha kızardı o sürme belki de lanetiydi belki de bir hediye değil cezaydı o sürme
Eğer çukura dönmeseydi eğer intikam derdine düşmeseydi kardeşleri ölmezdi hayatları mahvolmazdı.
Yıllarca bunun vicdan azabını yaşıyordu ama bugün daha da ağırlaşmuştı o azap
"Gitme babamın oğlu"
Etrafta bir silah sesi daha duyulmuştu bu sefer kurşun vartolunun tam kalbine isabet etmişti. Ama bunun onun için bir önemi yoktu onun kalbi zaten yaralarla doluydu varsın bir de kurşun yarası olsun diye fısıldadı.
Vartolunun cansız bedeni kardeşinin yanına düştü
bu çukurdan bir vartolu geçti o çukuru yutmak istedi ama çukur onu yuttu
Bu vartolunun sonuydu ama aynı zamanda başlangıcı
☆☆☆
Asıl hikaye şimdi başlıyor
O çocuk kimdi sizce
Saadet ne yaptı
Vartolu ne ihanetinden bahsetti
Vartolu ve yamacı kaçıran adamlar kin
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın takipte kalın çünkü hikaye gittikçe heyecanlı olucak😉
![](https://img.wattpad.com/cover/359307982-288-k911862.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben hep kimsesizdim (Çukur) Ara Verildi
FanfictionSalih her şeyini kaybetmişti çok sevdiği karısı bile ona sırtına dönmüştü Bundan sonra ne olacaktı Salih dimdik ayakta kalmaya devam edebilecek miydi yoksa bu son darbe adamın yıkılışı mı olacaktı Çukur ve karakterler bana ait değil. Bu bir hayran...