5*Sahip olabilecek olduğumuz hayatı özledim süsenim, hiç sahip olmamış olsak da

76 14 77
                                    

 "Bana bunun doğru olmadığını söyle."

 Yavaşça bana yaklaşan bedeni gözümde çok korkutucu görünmeye başlamıştı. Ne söyleyebileceğimi, ne yapabileceğimi bilmiyordum bile. Aramızda sadece santimetreler kaldığında kulağıma ulaşan sesi bile çok korkutuyordu beni.

 "Bu gerçekten son mu?"

 Elleri yavaşça omuzlarıma tutunup gözleri yüzüme kırık bakmaya başlayınca gözlerimi kapattım ve ellerimi kaldırıp ince beline yerleştirdim.

 "Ve tüm yapraklar üzerimizde hışırdadıkça, tüm kirler tenimizi kapladıkça, başını göğsüme yasla, sana sahip olabilecek olduğumuz hayatın hikayelerini anlatacağım."

 Yavaşça hareket etmeye başladık şarkı ile birlikte. Ayağımı yavaşça sola bıraktığımda duyduğum küçük bir hıçkırıkla gözlerimi hızla açtım ve yüzüne baktım sevgilimin. Süsenleri daha önce hiç olmadığı kadar koyu ve ıslaktı, yüzünden okunan acı öyle ağırdı ki bacaklarımın titremeye başladığını hissetmiştim.

 "Çimlerde çıplak ayaklarımızla dans ederdik. Büyük, ağır kitaplar okurduk ve gülümserdik."

 Kendi etrafında dönüp tekrar omuzlarıma tutunduğunda ve sanki ilahi bir güç onu zorluyormuş, bunu yapmak zorundaymış gibi başını arkaya yatırıp yukarıya baktığında gülümsedim yavaşça. Bunun dansın bir parçası olduğunu biliyordum ancak bu hareketi canlı bir şekilde görmek korkutucuydu.

 "Tek uyuşturucumuz aşktı ve oğlum, nasıl da birbirimizle sarhoş olduk."

 Başını tekrar bana çevirdiğinde gözlerindeki yaşlar taşmıştı artık, yetmemişti gözleri onların ağırlığını taşımaya. Her ne kadar yüzünden gözlerimi ayırmak istemesem de dans gereği elinden tutup arkasını dönmesini sağladım.

 "Ve tüm yapraklar üzerimizde hışırdadıkça, tüm kirler tenimizi kapladıkça, başını göğsüme yasla, sana sahip olabilecek olduğumuz hayatın hikayelerini anlatacağım."

 Belinde duran elim bedenini iyice sararken diğer elimle tuttuğum elini havaya kaldırmıştım yavaşça. Ellerimiz havada kenetlenip parmaklarımız ayırt edilemez hale geldiğinde belinde duran elimi kullanıp havaya kaldırmıştım onu.

 "Aşkım, tek gerçek dostum. Bu gerçekten son mu?"

 Galiba gerçekten sonumuz bu, sevgilim.

 "Çok çalıştık ve çok para kazandık, yeterince mutlu olduğumuzda gerisini boş verdik."

 Onu havada bir kez döndürdüm ve yavaşça yere bıraktım. Bir bacağı kalçasının altındaydı, diğerini ise dümdüz olacak bir şekilde uzatmıştı sağına doğru. Kollarını havaya kaldırıp gözlerini kapattı. Belinde duran ellerim onun hafifçe geriye doğru eğilmesi sebebiyle tüm kemiklerini hissedebiliyordu. Gözlerimi kapattım ve sadece hoş sesini dinledim. Bir süre sahne onundu çünkü.

 "Fazla şikayet etmedik, sahip olduklarımızla iyiydik."

 Vücudunu sol tarafa doğru eğdi ve ellerini arkaya doğru getirip enseme bıraktı. Ona zorluk olmasın diye başımı onun yerine ona doğru yaklaştırdım ve omzuna bıraktım. Gözlerimi de açıp yüzüne odakladım bakışlarımı, onun süsenleri çoktan benim yüzüme değiyordu.

 "Nasıl da mutluyduk."

 Gözlerimin içine bakarak söylediği sözlere karşın yapabildiğim tek şey sıkıca gözlerimi kapatmak olmuştu.

 Nasıl da mutluyduk başlangıçta.

 Şimdi nasıl da dağıtıyorduk birbirimizi.

 "Ve tüm yapraklar üzerimizde hışırdadıkça, tüm kirler tenimizi kapladıkça, başını göğsüme yasla, sana sahip olabilecek olduğumuz hayatın hikayelerini anlatacağım."

En güzel süsenlerden birer parça olan gözlerindeki son ışığa | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin