all i want for xmas

100 8 63
                                    


Mutfaktan duyduğum çığlıklar ile oraya koştum. Tavadan etrafa patlayarak saçılan mısırları durdurmak için hala bağıran Ferid'in elindeki kapağı alıp hızla önce tavayı sonra ocağı kapattım.

Feride dönüp onu sarsmaya başladım.

"SENİN ALLAH BELANI VERSİN!! SENİ EVE ALDIĞIM GÜNÜN GECESİNİ SİKİYİM!! EVİMİ BAŞIMI MI YIKICAN LAN?!!"

Kollarımdan tutulup havaya kaldırılmamla ondan uzaklaşmıştım ama hala saldırmaya çalışıyordum.

"Ay hoşt kuduz it. İnsan bir iyi misin diye sorar."

Dediği şey benim daha çok parlamama sebep olurken ona doğru daha çok zorladım.

"SENİ İYİ EDİCEM ŞİMDİ BEN!!"

Beni tutan Crowley tamamen havaya kaldırıp omzuna koyunca tepetaklak olan dünyamla bir süre ne olduğunu anlamaya çalışarak etrafı izlemiştim.

Bu sırada Crowley, Ferid'in alnını öpüp iyi olup olmadığına bakmıştı. Bir süre de omzunda kargaşa çıkartıp en son ikisine zorla mutfağı temizletmiştim.

Crowley mısırı hazırlarken, Ferid ise çerezleri hazırlıyordu. İkisini de pür dikkat izliyordum çünkü güvenmiyorum kardeşim.

Tabii dikkatim içeriye koşarak giren Yuu ile çabucak dağılmıştı. Ona ne olduğunu sorar bakışlar attım. Bana gel gibi bir bakış atıp tekrar gidince içime yine bir kurt düşmüştü. Allahım lütfen bu gece evimi başıma yıkma.

Salona gittiğimde ciddi bir durum olmaması sevindirmişti. Kasetlerle başı derde giren Yuu'ya yardım etmeye başladım. Hangilerini kullanacağımızı ayıklarken bayağı bir kavga etmiştik çünkü zevklerimiz çok ayrıydı.

"Bitti Shinya."

Bana kazak uzatan Mika ile duygusal bir şekilde sıkıca sarıldım. Şu ortamda sevdiğim tek insandı. Düşünceli, saygılı, Guren haterı, sevgi dolu ve elinden her iş geliyordu. Yaşıtım olsa onu götü boklu Yuu'ya hayatta kaptırmazdım.

"UZAK DUR MANİTAMDAN BE!! KENDİ MANİTANA GİT!"

Hemen aramıza girmiş sıkıca Mika'ya sarılarak beni uzaklaştırmıştı şeytan Yuu. Mika da ona sarılıp saçlarını okşayarak sakinleştiriyordu. Diyorum işte bu hayatta hep Mika gibilere vereceksin. Yuu'nun tek başarısı olabilir bu çocuk.

"İyi be size mi kaldım?"

O sırada gerçekten hatırladığım Guren'i aradı gözlerim. Ve tam da tahmin ettiğim gibi, tüm ev bir şeylerle uğraşırken paşam kıçını devirmiş tvde o ses türkiye izliyordu. Yanına gidip götünü cimcikledim. Acıyla sızlanırken bana baktı.

"Ne yapıyorsun pardon?"

Dediği şeyle bu sefer kolunu ısırmak için atıldım ama başarısızdı. Beni çoktan yakalayıp uzaklaştırmıştı.

"Pardon? Sen niye yatıyorsun? Ben sana bir ton iş verdim!"

g: "Evet verdin."

s: "Sen ne yaptın?!!!"

g: "Yuuichirou'ya rüşvet verip hepsini ona yaptırdım."

Bir süre kal gelmiş bir şekilde yüzüne baktım. Ben özellikle bugün rahat yüzü görmesin diye tüm işleri ona kitlemiştim ve Yuu'ya yaptırmıştı. Para böyle bir şey demek diye düşündüm. Yine olan garibana oluyor.

Beni kollarına çekip sıkıca sarılınca çabucak yumuşayıp göğsüne sokulduktan sonra ben de ona sıkıca sarıldım.

Shinyalar da çok geçmeden gelmişti ve hepimiz yerleşmiştik koltuğa. Aklıma gelenle hızla doğruldum.

wtf is wrong w u?! - gureshinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin