Jisung sahaya geçer ve minho topu sektirerek sahaya girer
"eee jis göster bakalım, neler yapabiliyorsun"
Topu karşısındaki jisung a atar ve jisung minhoya yaklaşıp kulana fısıldar
" o zaman yanlış yerdeyiz"
Minho jisung un dudana bakmaya başlayınca jisung geri çekilir
"şu an değil Lee"
Jisung topu potaya atmasıyla oyun başlar ve oyun boyunca bir birlerine olabilcenden daha yakın olurlar ve bunu müdür de ordan gecerken fark etmiş olcak ki ikisini de bir sonraki ders odasına çağırır
Tık tık
Müdür: ben de sizi bekliyordum
Minho jisung u arkasına alarak öne çıkar
Minho: bir sorun mu var
Müdür: eşcinsel fln misiniz ne bu yakınlık
Minho: biz sadece arkadaşız
Müdür: oyun oynarken öyle gözükmüyordu
Han sinirlenmişti bu yüzünden belliydi ve birden omuz sirkip sinirli yüksek bir sesle konuşmaya başladı
Jisung: biz sadece arkadaşız, arkadaş... Tamam mı bu kadar bizi bu saçma şeyler için çağırma
Diyip minhoyu kolundan tuttu gibi beraber kapıdan dışarı çıktılar
Minho: jis sen ne yapıyorsun okuldan atılmak mı istiyorsun?
Jisung hiç bir şey demeden ağlamamak için kendini zor tutuyormuş gibi bir sesle
"Anlamıyorsun,kimse anlamıyor lee" sözünü bitirdikten sonra gözlerini yerden kaldırıp minhoya baktı "arkadaşım" diyerek bir kaç saniye sesiz bir bakışma yaşadılar fakat bu sessizliği han ın göz yaşları bozdu " benim yüzümden zarar görmeni istemiyorum Lee" minho sesiz bir sekilde jisung u izlemekten başka bir şey yapamıyordu çünkü ne oldunu anlamamıştı
"Lee cevap ver" minho şoka girmiş gibi gözüküyordu "jis iyi misin..."
Bu cümle jisung un artık minho ya zarar vermeye başladığını anladığı o cümleydi... O an yapabileceği en iyi şeyin ordan ayrılmak oldunu anlamıştı koşarak göz yaşlarını ve kendini gidebileceği en sessiz ve kimsenin bulamayacağı bir yere götürdü burası okulun çatı katıydı
"Burda herşeyi bitirsem ne olur... Minho çok fazla üzülür mü?"
O an aklındaki tek önemli 2 soru bunlardı
