Eski Bir Savaşçı / Monkie Kid

1.Bölüm [ 1000 Yıl Önce ]

"50 yıl önce usta olmuştum, herkes beni Usta Savaşçı Moriarty diye tanıyordu."

"Usta oldum için bir köye atandım, ordaki insanlar iyi kalpliydi ama korunmayı bilmiyorlardı."

"Bende onları eğitmek için kalmaya karar verdim. 5 Yıl boyunca burda kalmıştım. Taki o gelene kadar..."

+ Sopanı sağlam tut, ve yerede bacağını sağlam vur. Yoksa düşmanların senin zayıf olduğunu düşünür.

¿: Peki usta.

?: Usta Savaşçı Moriarty! Yardımınıza ihtiyaçımız var..

+ Noldu? Yine taliplerim birşey mi yaptı.

?: Hayır, Usta Savaşçı bu sefer.. (Yutkunur)

?: Wukong buraya geliyor..

+ (Gözleri büyür)... Ne duruyorsunuz o zaman insanları burdan uzaklaştırın!

?: Anlaşıldı!

Wukong yeminli kardeşim, uzun zaman sonra neden buraya geliyor olabilir ki?..

"Wukong'un seslerini duymaya başladım, seslerin geldi yere gittim Wukong'u beklemeye başladım."

"Sesler dahada çoğalmaya başladı, heryer toz duman oldu. Gözlerimi kapatım yeniden açtığımda Wukong karşımdaydı yanında domuz , mavi bir adam ve bir insan vardı."

"Wukong beni görünce şaşırdı ama o şaşkınlık sinire döndü,"

"Sanki yıllardır beni öldürmek için bekliyormuş gibiydi."

Wukong: Çekil karşımdan.

+ Hayır.

Wukong: Sana çekil dedim.

+ Buraya adım atmak istiyorsan önce benim cesedimi çiğnemen lazım.

Wukong: Nasıl istiyorsan.

"Wukong saçından bir kaç tel aldı ve üfledi, 10 tane kopyasını çıkardı.

"Kopyalarla beraber bana havadan saldırıyordu ki, sopa mı havada döndürdüm ve yere sağlam vurdum."

"Wukong'un kopyaları ağaçlara çarptı yok oldu, Wukong havadaydı ne olduğunu anlamadı şaşkın şaşkın bana bakıyordu"

"Yakasını tutum döndürdüm ve ağaça fırlatım yere düştü kafası eğik duruyordu."

"Mavi adam ve domuz Wukong'a bakmaya başladılar şaşkın gözlerle baktıktan sonra, mavi adam ve domuz birbirine bakıp kafa saladılar."

"Bana saldırmaya başladılar ama her vurdukları anlarda onlarin vuruşlarını engelledim, en sonunda onlarıda fırlattım"

"Wukong kafasını kaldırdı sanki düşmanıymışım gibi bakmaya başladı"

Anlamıyorum.. ne zaman biz böyle olduk?.. o son savaştan sonra çok değişmiş, sanki kardeş degiliz yeni kardeşler bulmuş gibi...

"Düşüncelere daldım, Wukong bundan yararlanarak sopasıyla bana saldırdı. Sanırım artık gerçekten kavga edicez."

"Yerden kalktım, ayağımı yere sağlam bastım sopamı sıkıca tutum. Bu hazır oldum anlamına geliyordu."

"Wukong sopasıyla saldırdı, sopasını tutum elinden çektim. Kendi sopa mı yere attım"

"Wukong yerde iken üstüne oturdum, sopayla saldırdım kaçmaya çalıştı ama boynundan tutum."

"Tam sopayla ona sert bi şekilde vurucaken, tereddüt ettim"

Bunu yapamam, o benim kardeşim.. ona zarar veremem..

"Sopayı yere attım, üstünden kalktım geri çekildim"

+ Ben kardeşime zarar veremem..

"Wukong hem şaşkın hemde üzgün bir şekilde bakıyordu, sanki gözleriyle özür diliyor gibiydi"

"Etrafıma baktım Wukong'un yanında getirdi insan yoktu, ve bir anda altımda sarı çizgiler çıktı."

"Tam kaçmaya çalışıyordum ki, kollarıma ayaklarıma ağırlık indi kelepçelenmiştim ve canım acıyordu"

"O insan rituel yapıyordu, Wukong ayağa kalktı öylece duruyordu hala gözleriyle özür diliyor gibiydi."

+ Wukong kardeşim. Yardım et! Canım acıyor... kardeşim..

"Ağlamaya başladım Wukong'a gözlerim dolu halde yardım istiyordum, ama o sadece izliyordu ellerini sıktı ağzını araladı."

Wukong: "Eski kardeşim"

"Diyerek düzelti, şaşkın ve dolu gözlerle ona bakıyordum o benden vazgeçmişti, yeminini bozmuştu."

"Hiç birşey yapamazdım artık. Kafamı eğdim ve kaderime boyun eğdim.."