Dil,tarih ve coğrafya fakülteme doğru yürüyordum. Krem rengi sırt çantamın ağırlığından neredeyse kendimi yere atıcaktım."Ya Ada,şu çanta ile nasıl bu kadar hızlı yürüyorsun kızım ya? Dur bir!" diyen Rüya ile ne kadar hızlı yürüdüğümü fark ettim.
"Elinde tuttuğun kitapları da bana kitledin zaten bekle be." diye çemkirmesiyle. Gülmeye başladım.
"İddiayı kaybetmeseydin bunlar başına gelmezdi." dedim keyifle.
Elini,kalemle tutturduğum kumral saçlarıma attı. Kalemi çekerek saçlarımı omuzlarıma bıraktı.
"Hadi al şu kitaplarını da. Saçlarına yazık etme öptüm." diyerek. Kendi dersine gitti.
Ben İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyordum. Rüya da arkeoloji okuyordu. Aynı fakültedeydik ama derslerimiz ayrıydı.
Amfiye girip gözlerimle etrafı taradım. Oğuz elini sallayarak beni çağırdı. Kıvır kıvır saçları bile Oğuz olduğunu belli ediyordu. Yanına geçip kitaplarımı ve çantamı bıraktım yavaşça.
"Gel,gel. Ne dicem sana bak." dedi. Meraklı gözlerle baktım Oğuz'a. "Hımm. Söyle."
"Şu Diş Hekimliği fakültesinden Atlas'ı ayarlıyım diyorum sana. Taş gibi kızsın." dedi göz kırparak.
"Atlas? Atlas Kayaoğlundan mı bahsediyorsun?" diye sordum.
"Ta kendisi. Bütün fakültelerin aşık olduğu o çocuk."
"Saçmalama Oğuz. O çocukla çıkacak kadar standartlarım düştü mü sence? Allah yazdıysa bozsun gerçekten." diyerek önüme döndüm.
Dalga mı geçiyordu bu çocuk benimle?
"Öyle diyorsan öyledir. Görücez Ada Sönmez."
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKYANUS || Yarı Texting
RomanceAtlas Kayaoğlu: Benimle çıkacak kadar standartlarını düşürür müsün gerçekten? 020124"