OKYANUS || Yarı Texting

bes

Façanga - Herkesten Güzelsin

******

"Rüya! Uyuma. Hadi derse gitmen lazım."

Rüya güya kahve alıcam bahanesi ile kantine çağırmıştı. Ama daha kahveyi bile alamadan,kafasını kollarının arasına gömmüştü.

Bende her zaman yaptığım gibi,onu kaldırıp dersine götürmeye çalışıyordum. Üstünde ki toz pembe kazağından çekiştiriyordum bilerek.

Biraz takıntılı bir tip çünkü kendisi.

"Ya çekme şu kazağımı. Genişliyor sonra." diyerek kalktı sonunda.

Bugün çok fazla dersim yoktu. O yüzden sırt çantam çok ağır değildi bugün. Şükürler olsun ki.

Rüya'nın dersine doğru yürümeye başlamıştık bile.

Rüya bana bakıp. İmali imalı sırıtmaya başladı. "Bugün ki bu güzelliğinizi neye borçluyuz." deyip koluma girdi.

"Uykumu almama borçluyuz diyebiliriz."

"Hayır,aşık olmana diyelim biz." dedi. Hafifçe ittirdim onu. "Ya elimde ki şu kitaplar ile çakıcam sana şimdi, görcen aşkı."

"Ya aşk demişken. Bana birini bul."

"Çünkü ben aşk tanrısıyım dimi? Kendime de iki dakika da se-." diyemeden lafım yarıda kesildi.

Çünkü,biri bana omuz atmıştı.

Olduğum yerde saniyelik dururken. Rüya arkama bana omuz atan kişiye bakınca,gülmeye başladı.

Hızlıca arkama dönünce,görmek istediğim son kişi kesinlikle bu değildi.

Bana omuz atan kişi Atlas'tı.

Arkamı döndüğümde o da bana bakıyordu. Büyük ihtimalle sinirlendiğim için. Bu yüz ifademe yansımıştı ve Atlas bunu fark edince kahkahasını tutamadı.

"Pardon,bilerek oldu." diyerek. Önüne geri dönüp,yürümesine devam etti.

"Şşşş,şşşş. Sakin ol,sinirlerine hakim ol." diyerek gülmeye başlayan Rüya. Bütün bu gergin ortamı yok etmişti.

Sinirden bende gülmeye başlamıştım çünkü.

Hiç bir şey olmamış gibi. Rüya'nın dersine yürümeye geri dönmüştük.

****

"Ya gülme Oğuz. Gülme!"

"Pardon,bilerek oldu." deyip göz kırptı. Atlas'ın sabah yaptığı şeyi ona anlatmıştım ve gülmekten kıpkırmızı olmuştu.