<4>

76 13 2
                                    

Umutsuzca rutubetli sarayda gezerken bazı fısıltı sesleri sanki benim hakkımda konuşuyor gibi hissediyordum.

Onları bulursam öldüreceğim.

Bu saraydan bunaldığım o anda dışarı çıkmak için kapıya yöneldim ve bahçeye bakındım.

Kimse yok.

Gitmek için gayet iyi bir vakit.

Büyük siyah kanatlarımı açtığımda kızıla yakın gök yüzüne uçtum.
Bu saraydan ne kadar uzaklaşırsam o kadar rahatlıyordum sanki.

Ormanın üzerinde dolaşırken boş bir alan görmemle yavaşça oraya indim. İlk defa ormana osamuyu almadan geliyorum ancak birkaç gün saraydan uzakta, dünyada olacak.

Yinede onun için en iyisi bu.

Yere indiğimde cırcır böcekleri daha sesli ötmeye başlamıştı sanki. Böceklerden nefret ederim aynı insanlar gibiler.

Önüme gelen siyah saçlarını arkaya attıktan sonra ilerlemeye başladım. Nereye gittiğimi bende bilmiyorum umarım kaybolmam.

Aslında kaybolsam bile bir şey fark etmez.

Yinede bu orman biz şeytanlara göre bile tehlikeli. Bu yüzden buraya genelde tek gelmem izin verilmez.

Beş dakika kadar yürüdükten sonra daha önce görmediğime emin olduğum karanlık ve soğuk ağaçların olduğu bir alana geldim.

Bu orman neden bu kadar büyük? Burada uçamıyorum bile... Ağaçlar çok sık.

Düşünceler kafamı bulandırmasın diye bu ormana geldim ancak hala kafamdan çıkmıyor.

Fısıltıları duymamak için kaçıyorum ancak hala duyuyorum.

Düşünceli bir şekilde yürürken sanırım dikkat etmeyi unuttum.

Başım dönüyor.

Ne olduğunu anlamak için etrafa bakmaya çalıştığımda anladım ne olduğunu.

Bir yere takılmış olmalıyım ki kendimi yerde bulmuştum. Şu sıralar acı duygum fazla yok zaten fazla acıyı seven birisi değilim.

Lakin bana göre acı iyidir.

Biraz soğuk toprakta bıraktım kafamı. Ayağa kalkmak istemiyorum burası biraz daha iyi. Neden bu haldeyim diye soracak olursanız bilmiyorum.

Garip bir şekilde hasta hissediyorum.

Başımın dönmesi arttıkça gözlerim kararıyor, hareketlerim kısıtlanıyordu. Bu ormanın tehlikeli olduğunu biliyorum ama bundan pişman değilim. Sarayda daha fazla acı çekiyorum.

Bana en çok acı veren şey ise düşünmektir.

Bilincim gitmeye başladığında tek duyduğum şey birinin ayak sesleriydi. Anlaşılan bu ormanda benden başka birileri daha var.

Skyfall/FyolaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin