"Bana boş boş oturup duvarı izlettiren herkese kırgınım."
Kendi evime götürmesini istemiştim. Eve gelir gelmez ilk yaptığım şey duşa girmek oldu çünkü anca öyle kendime gelebilirdim. Duştan çıktıktan sonra siyah gömleğimi giymiş pantolon olarakta siyah kot pantolonumu tercih etmiştim. Saçlarıma çok fazla özenmemiş bir kaç kere elimde düzeltmeye çalışmıştım ancak istediğim gibi olmayınca kendi halinde bırakmaya karar verdim. Parfüm olarakta Dior Sauvage'yi tercih ettim. Aslında en kısa zamanda parfümümü de değiştirmem gerekiyor çünkü bu parfümü bana o almıştı.
Hem onunla tekrar denemek istiyorum ve onunla ilgili hiçbir şeyin değişmesini istemiyorum hemde onunla ilgili olan bütün anılarımı unutmak onunla ilgili her şeyin yok olmasını değişmesini istiyorum. Bir yanım onu deli gibi özleyip hemde deli gibi isterken diğer yanım onun yüzünü dahi görmek istemiyordu. Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Ancak unutmamam gereken bir şey daha vardı o beni terk etmişti. Bizi yüzüstü bırakmıştı...
Eğer bir gün onu görürsem nasıl davranmam gerekiyor bilmiyorum. Tam olarak ona karşı ne hissettiğimi bile bilmiyorken nasıl davranmam gerektiğini nasıl bileceğim ki zaten. Hem ben onu neden göreceğim? nasıl göreyim? O beni terk etti o yüzden karşıma çıkacağını sanmıyorum. Ancak çıkarsa diye düşünmeden edemiyorum.
Daha fazla kendimi yormak istemediğim için hemen odamdan çıkıp alt kata indim...
*
Sonunda İstanbul'a vardık. Yolculuk beni çok fazla yormuştu aslında beni yoran şey yolculuk değildi düşüncelerimdi.
Her saniye onu düşünüyordum. Evet bana istediğini desin hatta istediğini yapsın dedim ama bir yandan da korkuyordum. Ya böyle yaparak onu kendimden daha çok uzaklaştırırsam diye düşünmeden edemiyorum. Beni sevmiyorsa, unuttuysa, istemiyorsa bu ihtimalleri düşündükçe kalbim sıkışıyor, içimi bi korku sarıyor.
Ben İlyas'ın her bir saç teline aşık oldum. Bana bakarken içimi görüyor sanki ve bunu yaparken rahatsızlık bile vermiyor. Hatta çoğu zaman istemeden gözlerime dalıp gidiyordu hani insanlar arada bir yere dalar gider ya işte o da benim gözlerimde aynısını yaşıyordu. Her seferinden gözlerimin güzelliğiyle ilgili konuşup beni utandırıyordu ve utanınca yanaklarım kızardığı içinde hemen fark ediyordu. Sonra kahkaha atıyordu. Her gün evimde yankılanan o kahkaha sesi uzun zamandır yankılanmıyor...
Eğer o kahkaha sesini bir daha duymak istiyorsam uğraşmam gerekiyor. Sevdiğim adama doğruları söylemem ona gerçekleri tek tek anlatmam gerekiyor. Ancak onun karşısına bu halde çıkamayacağım için ilk işim kuaföre gitmek olacak. Saçlarımdaki parıltıları daha belirgin yapıp uçlarındaki kırıklarını aldırmam şart. O gittiğinden beri her gün kendine özenerek bakım yapan Ömür'de gitti. İlyas'ın Ömür'ü olma vakti geldi.
Hemen duşa girdim aceleyle yıkanıp çıktım. Kombin yapmayla uğraşmak istemediğimden siyah düz bir elbise giyip saçlarımı kuruttum. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra hazırdım.
Dışarıya çıktım çocuklardan bir tanesine gideceğimiz kuaförün adresini önceden atmıştım zaten bu yüzden bir şey demeden arabaya bindim. Gideceğimiz yer çok uzakta olmadığı için hemen varmıştık. İçeriye girip yapacakları işlemi söyledikten sonra telefonumu elime aldım ve şu an ne yaptığını araştırmaya başladım...
.
.
.
.
.
.Bölümlerle ilgili düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim 🙂🫶🏼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Mi?
Romanceİnsan kendi ölüm planını yapar mı? Peki insan gelecekte ona kabus olacak birini sever mi? Aşk nedir? İki ayrı cinsin birbirine karşı duydukları bedensel ve ruhsal güçlü duygu, sevgi ilişkisi mi? Aşk kişiye göre değişir ama bence aşk bir çift göz...