genç kız bir süre bakmakla yetindi onlara,aralarındaki sarışın çocuk farketti onu.Ve koşarak,yüzünde kocaman gülümsemeyle sordu güzel kıza,
armin' miwa! Bize katılmak ister misinn? Baksana,yağmur çok güzel.
bunları söylerken büyük bir samimiyetle davet etmişti genç kızı,
miwa yüzüne kısa süren bir gülümseme alıp,sarşın çocuğun saf gülüşüne baktı.
miwa' özür dilerim armin,hasta olmak istemem.Ayrıca gitarımın kılıfı da yok.Ah,birde biliyorsun..o bir ackerman..
yapamam üzgünüm..
sarışın oğlanın yüzü düşse de belli etmemeye çalışarak.
armin' miwa,neden ondan nefret ediyorsun?
diye sordu.
iç çekip,
miwa' boşver.
dedi genç kız.
miwa' Hasta olacaksınız en kısa
zamanda gelin içeriye.
armin başını onaylarcasına salladı.Eren ve Mikasa'yı da çağırarak eve yürüdüler.
miwa' siz içeri geçin ben birazdan geleceğim.
eren' bir şey mi oldu miwa?
miwa' oh,hayır sadece çayımı unuttum.Hemen gelirim.
mikasa' oh, pekala kendine dikkat et miwa!
genç kız düşmanının ona destek çıkmasına anlam verememişti,bir şey demeden evden ayrıldı ve çayını bıraktığı yerden almak üzere yola koyuldu.
Çay bardağını aldıktan sonra içmek için yeltendi ama çok soğumuştu bile.
Sinirle soludu ,hiç bir zaman çayını içemiyordu.Her zaman soğuturdu.
Bardağı yıkamak üzere eve girdi.Kaptanı ya da diğer takım arkadaşlarını uyandırmak istemiyordu.Oyüzden sessiz ve özenle hareket ediyordu.Erenler çoktan uyumaya gitmişti anlaşılan.
Bunları düşünürken bardağını yıkamış, ve kurulamıştı.Yerine bıraktı ve arkasını dönüp yukarı sasha ile paylaştığı odada yatmak üzere merdivenlerden çıktı.
Fakat genç kız,tüm bu yaptıklarını izleyen birinin olduğunu farketmemişti bile.Gerçi o hiç bir şeyi fark etmiyordu ki.
ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ♡ﮩ٨ـﮩﮩ٨ـ
Yarın herkesden erken kalkmıştı miwa,kimseyle muhattap olmak istemiyordu.Elini yüzünü yıkayıp,kişisel bakımını yaptı.Ardından bugün takım arkadaşlarına bir iyilik yapmak üzere kahvaltıyı hazırladı.Ve kaptana da çay yaptı.Evet hiç birini sevmiyordu ama saygı ve insanlık farklı şeylerdi.Ve bunalrı yapması gerektiğini hissediyordu.
Herkesin tabağını koydu ardından çubuklarını koydu.Kendisi sabah aç olmazdı,aşkamda öyle.Öğle yemeği yerdi sadece çünkü fazla enerji alırsa uykusa gelirdi.
sasha' MIWAAA! SEN TANRISINN.
sevinçle havaya uçan kıza baktı,yüzüne bir gülümseme aldı.Sasha koşarak sarıldı genç kıza.Miwa ne kadar şaşırsada bir şey demedi.
miwa' diğerleri de uyandı mı?
sasha' evet.Herkes uyandı.
Ha, buarada kaptan levi seni çağırıyor.
genç kız kaptanın adını duyunca bıkkınlıkla nefes verdi ve kafasını tamam anlamında sallayıp,kaptanın odasına yol aldı.Kapıyı tıkaltıp gir komutunu bekledi.İçeriden 'gir' komutu gelince kapıyı açtı ve arkasından kapattı.
miwa' kaptan,beni çağırmışsınız.
kaptan,miwa'nın yüzüne bile bakmadan,
levi' kahve,şekersiz.Şimdi
genç kız bıkkınlıkla göz devirdi,
miwa' başüstüne!
dedi ve kapıyı kapatıp çıktı.
Kaptan levi,göz devirmesini görmüştü aslında, fakat bir şey demedi.
Miwa,sinirli sinirli meridvenlerden inip,kaptana kahvesini yaptı.Ve fincanınca koydu.
Kaptanın neden miwa'dan istediğini anlayabiliyordu aslında.Petra'dan bile daha güzel yapardı.Petraya üzülmüştü.
Ama yapacak bir şey yoktu..
Kahveyi yapıp yukarı çıktı miwa,kapıyı tıklatıp 'gir' komutunu bekledi gene.
İçeriden onay aldıktan sonra kapıyı açtı ve kaptanın masasına bıkartı.
miwa' başka bir emriniz var mı kaptan?
levi' hayır,çıkabilirsin.
miwa,tanrıdan teşekkür dilekelri savurdu ve odadan çıktı.
