kafamı direkt önüme çevirdim.
Şaka gibi rahat rahat oturamıyordum.
Her neyse sonuçta buraya gelmiyordu değil mi?
ah,hayır.
Tam olarak buraya geliyordu.
Tanrım!
Kalkmak için yeltendiğimde ise
sesiyle durdum.
levi' bekle,bir şey hakkında konuşmak istiyorum.Lütfen
normalde kalmazdım ama konuyu merak ettiğim için merakıma yenik düştüm ve kabul ettim.
kaptan,genç kızın yanına yaklaştığnda oturmak için yeltendi.
Genç kız ise şok içindeydi.
levi' bir sorun mu var?
miwa' hayır kaptan, sadece oturmanıza şaşırdım.
levi' ne varmış ki oturmamda?
miwa' yani..bilirsiniz..siz 'biraz' temizliğe önem veriyorsun ve burası..
genç kız sözünü tamamlayamadan,
levi' hayır burası dün temizlendi.
miwa' ha,siz mi temizlediniz?
genç adam kıkırdadı ve,
levi' hayır,burayı en doğal ve saf kaynak olan yağmur temizledi.
genç kız başını anlarcasına salladı.
Kaptan,kızın yanına doğru oturduktan sonra genç kız ilk defa inceledi kaptanının yüzünü.
Belli ki tanrı yüzüyle saatlerce uğraşmıştı.
Birde yetmezmiş gibi gözleri...
ah, 'o' gözler.
miwa,hayranlıkla izlemişti kaptanı.
Bu kadar şanslı ve yetenekli olması.
Adil değildi,
Ayrıca miwa için insanların gözleri çok önemliydi.
Eğer güzel gözleriniz varsa,
sizin ölmeniz uzaydan bir yıldızın ayrılmasıyla aynı önemdeydi.
Ona göre güzel gözlü insanlar dünyada ki en kaliteli yaşama sahip olmalıydılar.
Ve bunlardan biri şuan yanına oturmuş, buz grisi ve kutup mavisi gözler ona bakıyordu.
Miwa üzgünlükle önüne döndü.
çünkü o,
bu mükemmel gözlü insanı öldüremezdi,o yaşamalıydı.
levi' beni incelemn bittiyse,bâzı konular hakkında konuşmak istiyorum.
miwa' ah, evet pardon.
Ne hakkında konuşacaktık?
levi' belki takımı neden sevmediğin veya ackermanlardan neden nefret ettiğin ya da bu takımda olduğun günden beri kimseyle kaynaşmamaya çalıştığın hakkında konuşabiliriz ha ?
